MAHKEMESİ : BAKIRKÖY(KAPATILAN) 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2011/688-2013/172Taraflar arasında görülen davada Bakırköy (Kapatılan) 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 16/04/2013 tarih ve 2011/688-2013/172 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 14.10.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan asıl davada davalı ve birleşen davada davalı vekili Av. E. Ö. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda, davalılardan Y.. K..’nın müvekkili şirketin yönetim kurulu üyesi, diğer davalının ise genel müdürü olarak görev yaptığı süre içinde müvekkili şirketten aldıkları avansları geri ödemediklerini, alacakların tahsili için başlatılan takiplere davalıların haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, davalıların itirazlarının iptali ile takiplerin devamını talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, zamanaşımı def'i ile birlikte, müvekkillerinin haksız bir para almadıklarını, davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davaya dayanak avans belgelerinin şirket kayıtlarına geçmemesi nedeniyle öğrenme tarihi esas alındığında zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı, davacı tarafından alınan avansların geri ödemelerine ilişkin belgelerin şirket kayıtlarına işlenmediği, bu belgelerin ödeme belgesi niteliğinde olmadığı, davalı tarafından banka havalesi suretiyle 3. kişilere yapılan ödemelerin şirket adına yapıldığının anlaşılamadığı, davalı Y.. K..'nın146.172,29 TL borcu kaldığı, diğer davalının ise 20.866,56 TL borcunun bulunduğu gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 146.172,29 TL yönünden itirazın iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamı ile 146.172,29 TL alacak üzerinden icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, birleşen davanın kabulü ile 20.866,56 TL yönünden itirazın iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, davacı şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalı Y.. K.. ile genel müdür olan diğer davalının şirkete ait paraları zimmetlerine geçirdikleri iddiasına dayalı alacak için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece zamanaşımının başlangıcı ve süresi somut olarak belirlenmeksizin davalılar vekilinin zamanaşımı def'i reddedilmiştir. Oysa, zamanaşımı def’i, alacaklının alacağını borçlunun rızasına aykırı olarak dava yoluyla isteyebilme hakkını ortadan kaldıran kişisel bir savunma sebebi olup, itirazlardan farklı olarak, diğer savunma sebeplerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden gözetilmesi söz konusu değildir. Ayrıca, 11.04.1940 tarih ve 15/70 sayılı YİBK gerekçesinde de açıklandığı üzere zamanaşımı def'i diğer sübut nedenlerinden önce incelenmesi gerekir.Bu durumda mahkemece, davanın olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 336 vd. maddelerinde düzenlenen sorumluluk davası olarak nitelendirilmesi ve zamanaşımı def'inin de anılan Yasa’nın 309/son maddesine göre değerlendirilmesi ve buna göre böyle bir davanın davacı şirketin yetkili organlarınca zarar ve sorumlu olan kimsenin öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl ve her halde zararı doğuran fiilin vukuu tarihinden itibaren beş yıl içinde açılması gerektiğinin kabulü ile, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yetersiz ve soyut gerekçe ile zamanaşımı def'inin reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.2- Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer, davacı vekilinin ise katılma yolu ile yapmış olduğu tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin diğer, davacı vekilinin ise tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 14.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.