MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 24/01/2013NUMARASI : 2012/68-2013/46Taraflar arasında görülen davada Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/01/2013 tarih ve 2012/68-2013/46 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, dava dışı sigortalı ile müvekkili arasında emtia nakliyat sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalıya ait hammaddenin davalı taşıyıcı tarafından Mersin’den Ankara’ya taşımasının yapıldığını ancak malın teslimi sırasında hasarlı olduğunun anlaşıldığını, oluşan hasar bedelinin müvekkili tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin ise davalı taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olduğunu ileri sürerek, 5.177 TL’nin ödeme tarihi olan 08/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili, hasarın taşıma sırasında meydana gelmediğini, ekspertiz raporuna göre yükün araçlara yüklenmesi sırasında forklift bıçaklarının darbesi sonucunda hasar oluştuğunu bildirerek, davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, TTK’nın 781'inci maddesi çerçevesinde taşıyıcının kusura dayalı sorumluluğunun bulunduğu, bu sorumluluğun ispat külfeti ters çevrilmiş bir kusur sorumluluğu olup taşımaya konu malın yüklenmesi sırasında hatalı yüklendiğine dair taşıma senedine ihtirazi kayıt konulmadığı, meydana gelen zarardan taşıyıcının sorumlu olmadığı yönünde davalı tarafça başkaca delilin dosyaya sunulmadığı, sorumluluğu kaldıran delil olarak sunulan ve malın boşaltılması sırasında düzenlenen tutanağın davalının sorumluluğunu kaldıracak mahiyette olmadığı, davalı sigorta şirketinin poliçe gereğince %1 oranında muafiyet tenzili ile tazminat ödemek durumunda olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 5.177 TL’nin davalı Sigorta Şirketi yönünden 5.125,29 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan 08/04/2011 tahinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.Davacı vekili, dava dışı sigortalı ile müvekkili arasında emtia nakliyat sigorta poliçesi düzenlendiğini, sigortalıya ait hammaddenin davalı taşıyıcı tarafından Mersin’den Ankara’ya karayolu ile taşımasının yapıldığını ancak malın teslimi sırasında hasarlı olduğunun anlaşıldığını, oluşan hasar bedelinin müvekkili tarafından karşılandığını, davalı sigorta şirketinin ise davalı taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olduğunu ileri sürmüş, mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarda değinilen gerekçeyle davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Ancak her ne kadar mahkemece dosya içerisine mevcut tutanağın davalının sorumluluğunu kaldıracak mahiyette olmadığı kabul edilmişse de tutanakta davaya konu hasarın yükleme sırasında meydana geldiğinin bildirildiği belirlenmiş olup, söz konusu tutanak, alıcının deposunda, alıcının çalışanları ile taşıyanın sürücüsü tarafından tutulmuştur. Nitekim dosya içeriğinden gönderen ile alıcının aynı firma olduğu anlaşılmakta olup, artık malın taşıma sırasında, davalının sorumluluğunda iken hasar gördüğü şeklinde bir kabul mümkün değildir. Artık, taşıyıcı tarafından malın hasarlı şekilde kendisine teslim edildiği şeklinde herhangi bir ihtirazı kayıt bulunmasa dahi mevcut tutanak, hasarın yükleme sırasında meydana geldiğinin kabulü için yeterlidir. Bu durumda mahkemece, davaya konu hasarın yükleme sırasına oluştuğunun kabulü ile yüklemenin kime ait olduğu üzerinde durularak, yüklemenin gönderene ait olması halinde dahi taşıyanın nezaret sorumluluğunun bulunduğu da göz önünde bulundurulmak suretiyle sonuca gidilmek gerekirken, hasarın taşıma sırasında gerçekleştiğinin kabulü ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 24.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.