Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15321 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11994 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/06/2013NUMARASI : 2012/83-2013/164Taraflar arasında görülen davada Hopa Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/06/2013 tarih ve 2012/83-2013/164 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili bankadan kredi alan davalının süresi içinde kredi borcunu ödemediğini, bu nedenle hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının kredi sözleşmesi altındaki imzaya ve borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu ileri sürerek, 3.850 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, alacağa konu kredi sözleşmesi aslı üzerindeki imzanın davalının eli ürünü olmadığının bilirkişi raporu ile sübut bulduğu gerekçesiyle davanın reddine, Hopa İcra Müdürlüğü'nün 2011/1121 sayılı takibinin iptaline karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, kredi sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 297.maddesi hükmüne göre, mahkeme kararları, asgari olarak tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri, incelenen maddi ve hukuki olayın özünü, mahkemeyi sonuca götüren gerekçelerin neler olduğu hususlarını ihtiva etmelidir. Yine Anayasanın 141. maddesinin 3. fıkrası hükmü de mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiğini düzenlemektedir. Dolayısıyla gerekçe, bir hükmün olmazsa olmaz unsurudur. Taraflar, ancak kararlara konulması gereken gerekçeler sayesinde hükmün hangi maddi ve hukuki nedene dayandırıldığını anlayabilirler. Somut olayda, mahkemece, davaya dayanak olan kredi sözleşmesi üzerindeki imzanın davalının eli ürünü olmadığının bilirkişi raporu ile sübut bulduğu gerekçesiyle davanın reddine, icra takibinin iptaline karar verilmiş ise de dosyanın Dairemizce geri çevrilmesi üzerine mahkemece tutulan 09.07.2014 tarihli tutanakta, işbu dosyanın kredi sözleşmesinin aslının sunulamaması gerekçesiyle reddedildiği belirtilmiştir. Bu durumda, ortada yukarıda açıklanan yasa maddesindeki hususları kapsayan ve dosya içeriği ile uyumlu gerekçeli bir kararın varlığından söz edilemeyeceğinden ve bu hali ile kararın denetlenmesinin mümkün bulunmadığı anlaşıldığından kararın bozulması gerekmiştir.2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.