Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15320 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13776 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : ALANYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/11/2013NUMARASI : 2012/670-2013/584Taraflar arasında görülen davada Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 13/11/2013 tarih ve 2012/670-2013/584 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı H.. K.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduklarını, şirketin 31.07.2009 tarihli ortaklar kurulu toplantısı ile müvekkili Mi.P. G.’ın 1875 adet hissesinin diğer davalıya devrine karar verildiğini, ancak bu işlemin ortakların 3/4’ünün izni olmadığından geçersiz bulunduğunu, ayrıca müvekkili yabancı uyruklu olmasına rağmen toplantıda tercüman da bulundurulmadığından davalı şirket müdürünün, müvekkillerinin bilgi alma ve inceleme yapma haklarını engellediğini, rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, şirketin kuruluşundan beri müvekkillerine kar payı ödemediğini ileri sürerek, davalı şirketin feshine, 31/07/2009 tarihli ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne veya iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı H.. K.. vekili, davanın süresi içerisinde açılmadığını, davalı şirketi zor durumda bırakmaya yönelik ve kötüniyetli olarak davanın açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı şirket vekili, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin ortakları arasında gerçekleştirilen ve iptali istenilen ortaklar kurulu kararına konu olan hisse devir işleminin yasaya uygun olduğu, kâr payı dağıtımına yönelik ortaklar tarafından alınmış herhangi bir kararın bulunmadığı, şirketin 2010 ve 2011 yıllarında kâr, 2012 yılında ise zarar ettiği, şirket müdürünün basiretsiz yönetimine ilişkin herhangi bir delile rastlanmadığı, ancak şirketin amacına ulaşma ve ortak gayeyi gerçekleştirme yönünde ortaklar arasında fikir birliğinin kalmadığı, şirket ortakları arasında cumhuriyet savcılığına yansıyan şikayetlerin bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalı şirketin feshine, şirket müdürünün müdürlük görevinin kaldırılak şirkete kayyım tayinine, fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.Kararı, davalı H.. K.. vekili temyiz etmiştir.1-Dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesi ile birlikte ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğü istemlerine ilişkin olup mahkemece, davalı şirketin feshine karar verilmiş, ortaklar kurulu kararının hükümsüzlüğüne yönelik talep ise reddedilmiştir. Limited şirketin feshine ilişkin bir davada husumet, tasfiyesi istenen şirket tüzel kişiliğine yöneltilir. Davalı şirket müdürü olan H.. K..'ın bu davada pasif husumet ehliyeti olmadığından, davanın anılan davalı yönünden pasif husumetten reddi gerekirken, bu davalı yönünden de davanın kabülü ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı H.. K.. vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı H.. K..'a iadesine, 09/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.