Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15315 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10768 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2013NUMARASI : 2012/598-2013/79Taraflar arasında görülen davada Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.02.2013 tarih ve 2012/598-2013/79 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03.10.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. N.G. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, davalının donatanı ve/veya işletmecisi olduğu İtalyan bayraklı gemiye, R. Limanı'nda bulunduğu sırada geminin seferini tamamlayabilmesi için gerekli gemi parça ve malzemelerinin, gemi kaptanının talebi üzerince müvekkillerince verildiğini, ancak malzeme bedellerinin ödenmediğini, söz konusu geminin, Gemlik Limanı'na gelmesi üzerine alınan ihtiyati tedbir kararı ile seferden men edildiğini, müvekkili şirketlerin alacağının TTK'nın 1235. maddesi kapsamında gemi alacaklısı hakkı veren bir alacak olduğunu, aynı Kanun'un 1236. maddesi uyarınca da bu hakkın sahibine, gemi üzerinde kanuni rehin hakkı verdiğini ileri sürerek, 28.000 Euro'nun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilleri lehine kanuni rehin hakkının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacının belirttiği malzemeye dayalı alacağın TTK'nın 1235. ve 1236. maddeleri kapsamında olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafından satılan malzeme bedellerinin gemi alacaklısı hakkı verip vermediği, kanuni rehin hakkı tanıyıp tanımadığı noktasında toplandığı, satıma konu yakıt püskürtme pompasının ana makina veya jeneratörler için talep edilip edilmediğinin belirsiz bulunduğu, zira jeneratörler için istenilmesi halinde gemi alacağı hakkının doğmayacağı, satım konusu malzemelerin, gemi kaptanınca zorunlu ve acil nedenlerle bizzat sipariş ve talep edildiğine dair de dosyaya bir belge sunulmadığı, bir adet malzemenin Rotterdam'dan talep edilip Amerika'nın J. Limanı'na gönderildiği, iki adet malzemenin ise teslim yerinin belli olmadığı, bu durumda söz konusu malzemelere dayalı alacağın gemi alacaklısı ve kanuni rehin hakkı veren bir alacak niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, daha önce verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava, davalının donatanı ve işletmecisi olduğu gemiye satılan malzeme bedellerinin tahsili ve kanuni rehin hakkı tanınması istemlerine ilişkin olup mahkemece kanuni rehin hakkı tesisine ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de davacının alacak davası hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Oysa gerek dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nın 388/son, gerekse de karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde, talep sonuçlarının her biri hakkında açık ve tereddüt uyandırmayacak bir biçimde karar verilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Bu itibarla, mahkemece davacının alacak davası hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 09.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.