Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1527 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9745 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : İSTANBUL 28. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/02/2012NUMARASI : 2011/60-2012/37Taraflar arasında görülen davada İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.02.2012 tarih ve 2011/60-2012/37 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 21.01.2014 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. F. K. ile davalı vekili Av. Penbe Üner dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin dava dışı D. Latikçilik San. ve Tic. A.Ş’nin azlık grubunu oluşturan ortakları olduğunu, şirkete ait Şişli Mecidiyeköy B. Caddesi’nde ... ada ..., ... ve ... parsellerde kayıtlı taşınmazların davalı tarafından dava dışı P. İnş. A.Ş. ile imzalanan 29/08/2005 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden 06.12.2005 tarihinde 7.400.300,00 TL bedelle satıldığını ancak bu rakamın piyasa rayicinin altında olduğunu, davalının TTK’nın 336/5 maddesi uyarınca şirkete verdiği zarardan sorumlu olduğunu, şirketin zararının dava konusu taşınmazların satış tarihindeki piyasa rayiç değeri ile satış değeri arasındaki fark olduğunu ileri sürerek, şimdilik 15.000 TL’nin şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu taşınmazların satışının yapıldığı zaman şirket hakkında İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından iflas kararı alındığını, şirket ile ilgili işlemleri yapma yetkisinin iflas masasına ait olduğunu, 1. alacaklılar toplantısında dava konusu taşınmazların masa malvarlığından çıkarılmasına, satış konusunda şirkete yetki verilmesine karar verildiğini, şirket yönetim kurulunun 29.08.2005 tarihli kararı ile taşınmazların dava dışı Promesa A.Ş’ye satışı konusunda yetki verildiğini, bu yetki çerçevesinde yapılan satıştan elde edilen kazanç ile masa borçları ödenip iflas kararının kaldırıldığını, 07.06.2006 tarihli genel kurulda müvekkilinin ibra edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazların 7.400.000 TL’ye satıldığı, bilirkişi raporunda ise satış tarihi itibari ile taşınmazların rayiç değeri 25.880.960 TL olarak belirlendiğinden şirketin zarara uğradığının anlaşıldığı, davalı taraf satış işlemlerinin şirketin iflasına karar verildiği dönemde yapıldığını ileri sürmüş ise de dava dışı D. A.Ş. hakkındaki iflasın 19/02/2004 tarihinde açıldığı, 29/08/2005 tarihinde şirket yönetim kurulu tarafından şirkete ait 3 adet taşınmaz hakkında satış vaadinde bulunulmasına dair karar alındığı, 03/10/2005 tarihinde ilk alacaklar toplantısı yapıldığı, 28/11/2005 tarihinde de iflasın kaldırılmasına karar verildiği ve 16/12/2005 tarihinde tapuda satışın yapıldığı belirlendiğinden davalı tarafın bu işlemlerde yetkili olanın iflas idaresi olduğuna ilişkin savunmasına itibar edilmediği, davalının D. A.Ş. hakkındaki iflas kararının kaldırılmasından sonra yetkili bulunduğu dönemde dava konusu taşınmazları rayiç bedelinden çok düşük bir fiyatla satarak şirketi zarara uğrattığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 15.000 TL’nin davalıdan alınarak D. Lastikçilik San. Tic. A.Ş'ye verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, anonim şirket yönetim kurulu üyesinin sorumluluğu istemine ilişkindir. Davacılar, davalının yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı dönemde şirkete ait Şişli Mecidiyeköy, B. Caddesi’nde ... ada ..., ... ve ... nolu parsellerde kayıtlı taşınmazları rayiç değerlerinin altına bedelle satarak şirketi zarara uğrattığı iddiasıyla şimdilik 15.000,00 TL tazminatın şirkete ödenmesi talebinde bulunmuşlardır. Davalı vekili ise davaya cevabında ve bilirkişi raporlarına itirazlarında söz konusu satışlardan sonra yapılan 07.06.2006 tarihli genel kurulda müvekkilinin ibra edildiğini bildirdiğine göre mahkemece anılan genel kurul tutanakları, yönetim kurulu faaliyet raporu, bilanço ve diğer şirket kayıtları birlikte değerlendirilmek suretiyle Dairemizin emsal (07.12.2009 tarih, 2008/7766 E. ve 2009/12467 K. sayılı ilamı) kararlarında benimsediği şekilde geçerli bir ibranın bulunup bulunmadığı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu konuda hiçbir değerlendirme yapılmaması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 3- Ayrıca, dava konusu taşınmazların satış tarihindeki rayiç değerlerinin tespiti için mahkemece alınan kök rapora ve davalı vekilinin itirazları üzerine alınan ek rapora karşı davalı vekili 07.02.2012 havale tarihli dilekçesi ile “dava konusu taşınmaların 2005 yılında satıldığı bilirkişilerce emsal olarak alınan taşınmazların ise 2007 yılında satıldığını, satış tarihleri itibari ile emsal olabilecek nitelikte bulunmadıklarını, emsal alınan taşınmazların öz nitelikleri ile dava konusu taşınmaların niteliklerinin farklı olduğunu, dava konusu taşınmazların değerini düşüren faktörlerin kök ve ek raporlarda değerlendirilmediğini, dava konusu ... nolu parselden Hamidiye Suları İsale Hattı geçmekte olup korunması gereken kültür varlığı olarak tescil edildiğini, hattın sağında ve solunda 7,5 metre mesafede inşaat yapılamayacağına ilişkin İstanbul 1 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü’nün 13.10.2004 tarihli 205 nolu ve 29.03.2005 tarih ve ... yevmiye nolu kararın dosyaya ibraz edildiğini, ... nolu parsel üzerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı lehine irtifak tesis edildiğini, satış tarihi olan 2005 yılında ... nolu parselin yola cephesi bulunmadığını, ... nolu parselin ise Büyükdere Caddesi’ne cephesinin sadece 18 m2 olup caddeye cepheli bina yapılabilme vasfı taşımadığını, tüm bu hususların taşınmazların 2005 yılındaki rayiç değerini etkileyen faktörler olduğunu ancak bilirkişilerin bu hususları denetime elverişli şekilde irdelemediğini bildirerek, Şişli ve Kağıthane Tapu Sicil Müdürlükleri’nden emsal araştırması da yapılarak yeniden rapor alınmasını” talep etmiş olup mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi raporlarına karşı ileri sürdüğü ciddi itirazlarını karşılayacak şekilde ek rapor alınmadan dava konusu taşınmazlar 2005 yılında satılmasına rağmen 2007 yılında satışı yapılan 2 adet taşınmaz emsal olarak alınıp satış bedelleri TEFE oranlarına göre geriye doğru eskale edilerek dava konusu taşınmaların rayiç değerlerinin belirlenmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.