MAHKEMESİ : İZMİR (KAPATILAN) 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 28/12/2012NUMARASI : 2012/336-2012/302Taraflar arasında görülen davada İzmir (Kapatılan) 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28.12.2012 tarih ve 2012/336-2012/302 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03.10.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. E. U. ile davalı vekili Av. D. M. K. Ç.dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı şirket ile Fransa'da mukim alıcının 18840 kg taze kirazın 52.368 EURO bedelle satışı ve emtia bedelinin alıcı tarafından mal mukabili olarak ödenmesi hususunda anlaştıklarını, emtianın davacı şirket tarafından tanzim edilen 21.07.2007 tarihli hamule senedi tahtında Fransa'ya nakledilmek üzere davalıya ait TIR'a tam ve hasarsız olarak yüklenmek suretiyle ihraç edildiğini hamule senedinde açıkça aracın ısı derecesinin +2 olacağının belirtildiğini, ısının yanlış ayarlanmasından veya bozulmasından dolayı mallarda oluşacak zarar ve ziyandan davalı taşıyıcının sorumlu olacağının belirtildiğini ve araca ısı kayıt cihazı takıldığını, malların 26.7.2007 tarihinde alıcıya ulaştığında boşaltma sırasında kirazın görsel renginin matlaştığı kahverengi lekelerin oluştuğu, nemli olduğu, sapların kuruduğu ve yumuşadığının görüldüğünü, alıcı firma yetkililerince şoför huzurunda yapılan ekspertiz incelemesinde, ısı durumunun +2,5'dan +26.7'ye kadar değiştiğinin tespit olunduğunu, taşımanın hiçbir safhasında +2 derece sıcaklık şartına uyulmadığını ve kirazların yüksek ısıya maruz kalarak bozulduğunu, sağlam olarak satılmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, malların tamamının davacı şirket nam ve hesabına alıcı tarafından 8882,30 EURO karşılığında üçüncü kişiye satıldığını, bu sovtaj değerinin düşmesinden sonraki davacı zararının 44.085,70 EURO olduğunu ileri sürerek, 44.085,70 EURO alacağının 3095 sayılı kanun uyarınca devlet bankalarının euro ya açılmış bir yıl vadeli mevduatına uygulanan en yüksek faiz oranına göre 36.7.2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki TL karşılığının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, dava konusu hasarda taşıması ve göndericinin kusur durumlarının tespiti için öncelikle taşıma şartlarının incelenmesi gerektiğini, CMR belgesinin 15 nolu hanesinde nakliyecinin şart ve mülahazalarının şerh edildiğini, dava konusu taşımada ambalaj, yükleme ve istiflemede davalıya kusur yüklenemeyeceğini, davalı aracındaki soğutma sisteminin herhangi bir arızaya maruz kalmadığını, taze kiraz emtiasının mevsim sonunda toplanıp bekletilmiş olmasının nazara alınması gerektiğini, kirazın araca sıcak yüklendiğini, ısı ölçer cihazında araç içinde çok kısa bir süre için sıcaklık değer artışı görüldüğünü, mal tesliminde yaptırılan ekspertiz raporunda hasarın %30 ve zararın 13.353,84 EURO olarak tespit edildiğini, dava konusu malların davacı hesabına 8.282,30 EURO bedelli satışının davalıyı bağlayamayacağını, sıcaklık ısı ölçek cihazındaki verilen rakamların sıcaklığı yansıtamayacağını, ambalaj yükleme ve istifleme işlerinin davacı tarafça yapıldığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, davalının kirazları uygun sıcaklıkta taşımadığı, emtiadaki %30'luk hasarın diğer kirazlara da sirayet ettiği, hasarlı ve hasarsız malların ayrıştırılmasının ekonomik olmadığı, davalının zarardan sorumlu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 44.085,70 EURO'nun davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşımadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece kirazların uygun sıcaklıkta taşınmadığı, emtiadaki %30'luk hasarın diğer kirazlara da sirayet ettiği, ürünleri hasarlı ve hasarsız olarak ayrıştırılmasının ekonomik olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, davalı taraf ürünlerin alıcıya tesliminden 11 gün sonra tam hasarlı olduğuna ilişkin bildirimde bulunulduğunu, alıcının kirazları uygun şekilde muhafaza etmediğini savunmuş, mahkemece verilen ilk kararda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizce, %30'luk bozulmanın alıcı tarafından gerekli önlemler alınsa dahi diğer ürünlere sirayet edip etmeyeceğinin bilirkişi heyetince değerlendirilmesi gerektiğine işaret olunarak karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra alınan bilirkişi raporunda ise anılan hususa ilişkin değerlendirme yapılmamış, mahkemece yetersiz olan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu itibarla, mahkemece Dairemizin bozma ilamında belirtildiği üzere kirazlardaki kısmi bozulmanın alıcı tarafından gerekli önlemler alınsa dahi diğer ürünlere sirayet edip etmeyeceği tespit edilerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, bozma ilamı gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün anılan taraf yaranına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.