Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15156 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7285 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : TURHAL 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2013/88-2013/47Taraflar arasında görülen davada Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 07/11/2013 tarih ve 2013/88-2013/47 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin bankadan davalılar murisi K. A.'nın 12/12/2000 tarihinde kredi sözleşmesi yaparak kredi kullandığını, muris K.A.aleyhine 01/04/2002 tarihinde muacceliyet nedeniyle icra takibi yapıldığını, dosyanın takipsiz kaldığından yenilendiğini ancak Turhal İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2010/118 Esas ve 2010/172 Karar sayılı kararıyla ölü şahsa takip yapılamayacağı gerekçesiyle icra takibinin iptaline karar verildiğini, murisin 23/08/2001 tarihinde vefat ettiğini, bu yüzden alacak davasının veraset ilamındaki mirasçılara yöneltilmesinin zaruri hale geldiğini, çekilen kredi borcunun ödenmediğini ileri sürerek, 45.540,49 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, kullanılan kredinin sigortalanarak güvence altına alınmış olduğunu, sigorta şirketinin söz konusu krediyi alacaklı bankaya ödediğini, davacı bankanın ödemeyi kabul ettiğini, hiçbir gerekçe olmadan davacı bankanın sigorta şirketinin ödediği parayı iade ederek müvekkiline yönelik icra takibi başlattığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davalıların murisi K. A.'nın ölüm nedeninin davacı tarafça iddia edildiği şekilde kalp rahatsızlığına bağlı olduğunun ispat edilemediği, ilçe nüfus müdürlüğünden gelen ölüm tutanak belgesinde ölüm nedeninin "nedeni bilinmeyen" olarak düzenlendiği, sigorta poliçesinin hazırlanması sırasında hukuka aykırı bir unsurun bulunmadığı, davaya dayanak teşkil eden bu hususun ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden doğan alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Muris K. A.'nın vefatından sonra dava dışı sigorta şirketi davacı bankaya ödeme yapmış ve fakat daha sonra K. A.'nın kronik kalp hastası olduğu belirlendiği için şirket paranın iadesini talep etmiş, davacı banka tarafından da para şirkete ödenmiştir. Davacı banka tarafından, sunulan sağlık karnesine göre muris K. A. kalp hastası olduğu ve 03.01.2000 tarihli sağlık karnesinde düzenlenen reçetedeki ilaçların kronik kalp hastalarına verilen ilaçlar olduğu, muris K.A.’nın hastalığını kredi kullanırken gizlemiş bulunduğu ileri sürüldüğüne göre, mahkemece, davalıların murisinin sigorta sözleşmesine aykırı davranıp davranmadığının tespiti için, konusunda uzman bir doktor ve sigortacı bilirkişilerden oluşacak bir heyetten rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan davanın esasına girilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 02/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.