Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15047 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11651 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 39. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 04/03/2013NUMARASI : 2012/236-2013/51Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 39. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 04/03/2013 tarih ve 2012/236-2013/51 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 30.09.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. F. B. ile davalı vekili Av. A.. B.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında akdedilen acentelik sözleşmesinin haklı nedenle feshedilerek davalıdan olan cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz etmesi sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, davaya yanıt vermemiştir.Mahkemece davalının takibe vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 158.315,59 TL üzerinden devamına, bu bedele değişen oranda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve %40 icra inkar tazminatı olan 63.326,24 TL’nin davalıdan tahsiline dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece süresinde yapılmayan temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili temyiz isteminin reddine ilişkin olarak verilen karar ile iadei muhakeme isteminin reddine ilişkin olarak verilen kararları temyiz etmiş, Dairemizin 05.07.2012 tarihli kararı ile mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/612 Esas sayılı dosyası ile davalı Y.Sigorta Aracılık A.Ş. tarafından A. Sağlık ve Hayat Sigorta A.Ş. aleyhine dava açıldığı, bu davada 233.391,69 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği ve dosyanın kesinleştiği, İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/612 Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketi kayıtlarına göre alacak davasının toplamının 412.518,26 TL olduğu borcun ise 179.120,57 TL olup bakiyenin 233.391,69 TL olduğu ve davacı acentenin davalı sigorta şirketinden 233.391,69 TL alacaklı olduğunun tesbit edildiği, mahkeme dosyasında davacının 158.315,59 TL alacaklı olduğu belirlenerek bu yönde karar verilmiş ise de bu rakama 179.120,57 TL olan şirket borcundan ancak yapılan düzeltme sonucu takip tarihinden önceki işlere ait olan 20.804,98 TL'nin mahsubu ile ulaşıldığı ve İstanbul 5 Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/612 Esas sayılı dosyasında bu rakamın (179.120.57 TL'nin) mahsubu ile verilen hükümde belirtilen miktara ulaşıldığı ve mahkemece bu dosyada davalının kayıtlarına göre karar verilip münhasır delil olacağı kabul edilen bu kayıtlara itibar edilerek hüküm kurulduğu, ayrıca o tarih itibariyle mevcut belgelerin usulüne uygun defter ve kayıtlarda yer aldığı ve kararın kesinleştiği, kararın kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalının %40 tazminat talebinin kabulü ile (71.648,22 TL'nin) davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiştir.Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak, İİK’nun 67/2 nci madde hükmündeki düzenleme uyarınca alacaklının takipte haksız ve kötüniyetli olması halinde, istem varsa alacaklı aleyhine tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/612 esas dosyası dikkate alınarak davacı sigorta şirketinin kötüniyetli olduğu kabul edilerek kötüniyet tazminatına karar verilmiş ise de, davacının işbu davayı açtığı tarihte İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/612 esas dosyası henüz kesinleşmemiş olduğundan davacının işbu davada kötüniyetli olduğu söylenemeyeceğinden davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmek gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.