ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03/07/2014 tarih ve 2014/49-2014/114 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan Tarımsal Kredi Sözleşmesi'ni nedeniyle kullandırılan kredi nedeniyle müvekkilinden ''peşin komisyon ücreti'' adı altında haksız kesinti yapıldığını ileri sürerek, 2.400,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacıdan ''peşin komisyon tutarı'' adı altında sözleşmeye eklenen şartın genel işlem koşullarına aykırı olduğu, davalı bankanın bu bedelin zorunlu olduğu ve gerçekten masraf yapıldığı yönünde bir delil sunamadığı, ayrıca bu şartların davacı ile müzakere edilerek imzalandığının da davalı banka tarafından ispatlanamadığı, bu şartın davacıyı bağlamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, tarımsal kredi kullandırımı esnasında davacıdan tahsil edilen komisyon tutarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıdan kesilen komisyon tutarına ilişkin sözleşmedeki şartın genel işlem koşullarına aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu yönde bir bedel tahsil edileceğine dair taraflar arasındaki sözleşmede bulunan hükmün TBK'nın 20-25. madde hükümleri gereğince genel işlem şartlarına aykırı bulunduğu belirtilmiş ve mahkemece bu rapora göre hüküm tesis edilmiş ise de, dava konusu genel kredi sözleşmesi 30/12/2010 tarihli olup TBK'nın yürürlük tarihinden evvel akdedilmiş olmakla somut olaya TBK hükümlerinin uygulanması doğru görülmemiştir. Yine, davalı banka savunmasında kredi müşterisinden tahsil edilen bu bedelin aralarındaki sözleşme hükümleri, yasal mevzuat ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, mahkemece bu hususta emsal banka uygulamaları da araştırılıp uyuşmazlık konusu bedelin kredi müşterilerinden tahsiline dair teamül bulunup bulunmadığı ve varsa diğer bankalarca hangi oranda peşin komisyon ücreti tahakkuk ettirildiği ve buna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı konularında bankacılık konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar tesisi gerekirken, eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.