Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15008 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12426 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : SAMSUN(KAPATILAN) 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 18/09/2013NUMARASI : 2013/136-2013/133 D.İŞSamsun(Kapatılan) 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18/09/2013 tarih ve 2013/136-2013/133 D.İş sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden (borçlular) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:İtiraz eden borçlular vekili; ihtiyati haciz talep eden ile müvekkili şirket ve şahıslar arasında uzun yıllara dayanan kredi ve kredi kartları kullanımından kaynaklı bir takım sözleşmeler bulunduğunu, ihtiyati haciz istenen müvekkili şirketin kanuni ikametgahının Terme ilçesi olduğunu belirterek yetkisiz mahkemede verilmiş olmasından dolayı ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını, ihtiyati haciz talep eden banka ile müvekkilleri arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince K.Fındık ve Tarım Ürünleri San. ve Ltd. Şti tarafından kullanılan krediye istinaden, müvekkillerinden M.. K..'ın kendi adına kayıtlı taşınmazını ipotek vererek kefil olduğunu, müvekkili şirketin ve müvekkillerinin nakit sıkışıklığı içerisine girmesi sebebi ile alacaklı bankaya iki taksiti ödeyemediğini, alacaklı bankanın da bunun üzerine taraflara ihtarname keşide ettiğini, ihtarnamelerin bütün borçlulara 14/09/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnamede yasal süre 1 ay olması gerektiği halde müvekkilleri için 7 günlük ödeme süresi verildiğini, ancak verilen 7 günlük ödeme süresi bile dolmadan 18/09/2013 tarihinde ihtiyati haciz kararını alıp müvekkilleri aleyhine icra takibine geçildiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf (alacaklı) vekili; karşı tarafça yapılan itirazın süresinde olmadığını, fiili haciz işleminin borçluların nezaretinde 26/09/2013 tarihinde gerçekleşmiş olup, karşı tarafın ihtiyati haciz kararına 13 gün sonra 09/10/2013 tarihinde itirazı karşısında itirazın öncelikle usulden reddi gerektiğini ayrıca kredi sözleşmelerinde Samsun Mahkemelerinin yetkili kılındığını savunarak itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; Genel Nakdi-Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesinin 86. maddesinde Samsun Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunun kabul edildiği, sözleşmenin 89. ve 90. Maddelerinde her sayfayı paraf etmeye gerek olmadığı ve tüm sözleşme hükümlerinin hakkında geçerli olacağının taraflarca kabul edildiği ve bu sayfanın imzalandığı, diğer yandan ihtiyati hacze itiraz edenlerin huzurunda ihtiyati haczin 26/09/2013 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından ihtiyati hacze itirazın süresinde yapılmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Kararı, itiraz edenler vekili temyiz etmiştir.Borçluların talebi, ihtiyati haciz kararına itiraza yöneliktir. Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı üzerine 26/9/2013 tarihinde borçluların huzurunda haciz işlemi tatbik edildiği dosyadaki haciz tutanakları ile sabittir. İcra İflas Kanunu (İİK) 265/1. maddesine göre; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir hükmünü içermekte, İİK 19/1. maddesi ise gün olarak tayin olunan müddetlerin hesabında ilk gün hesaba katılmaz hükmünü içermektedir. Somut olayda borçlular 26/9/2013 tarihinde huzurlarında tatbik edilen haciz işlemine itiraz süresinin 7. günü olan 03/10/2013 tarihinde İstanbul 22. Asliye Ticaret Mahkemesi vasıtasıyla itirazda bulunduğuna göre itiraz süresinde kabul edilip itirazın esası hakkında incelemeye geçilmesi ve buna göre hüküm kurulması gerekirken, mahkemece ihtiyati hacze itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabul şekline göre de bir taraftan itirazın süresinde olmadığı değerlendirilmişken bir taraftan da borçluların mahkemenin yetkisine yönelik itirazının yerinde olmadığına karar gerekçesinde yer verilmesi de doğru görülmemiş, muteriz borçlular vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle itiraz eden/borçluların temyiz itirazının kabulü ile hükmün itiraz eden/borçlular yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.