Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1500 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1126 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ)Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret (... Asliye Ticaret) Mahkemesi’nce verilen 27/09/2011 tarih ve 2008/10-2011/629 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin yetkilisi ile davalı şirketin ortakları arasında diğer davalı şirketin hisselerinin ve işlettiği akaryakıt istasyonunun devrine ilişkin olarak ön sözleşme imzalandığını, müvekkillinin bu sözleşmenin ifa edileceğini düşünerek sözleşmede öngörülen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu kapsamda kapora olarak 141.460 TL ödediğini, sözleşme bedeline mahsuben 50.000 TL ve 38.500 TL bedelli iki adet araç teslim ettiğini, davalı şirketin ...'nden yakıt alabilmesi için müvekkiline ait akaryakıt istasyonu üzerinde, anılan dava dışı şirket lehine intifa ve ipotek tesis ettirdiğini, aynı şirkete 200.000 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, ayrıca sözleşme bedelini ödemek için 2.500.000 USD kredi kullandığını, davalı tarafın ise sözleşme gereklerini yerine getirmediğini, sözleşmenin ifası için kendilerine gönderilen ihtarnameye ise taraflar arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğundan bahisle cevap verdiklerini, söz konusu sözleşmede satıcı olan davalıların yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde 500.000 TL cezai şart ödeyeceklerinin düzenlendiğini ileri sürerek, 500.000 TL cezai şart, 141.460 TL kapora bedeli, 88.500 TL araç bedeli, 1.000 TL sözleşmenin ifa edileceğine inanılarak yapılan masraf ve 1.000 TL sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklanan zarar olmak üzere toplam 731.960 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 23.09.2011 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek 5.000 TL cezai şartın ödenmesini, bu talep yerinde görülmediği takdirde kapora bedelinin ve 38.500 TL araç bedelinin dava tarihinden sonra ödendiği gözetilerek hüküm kurulmasını, eksik kalan kapora bedelinin ödenmesini, 50.000 TL bedelli aracın kullanılmasından kaynaklanan 10.000 TL'nin ve tapu harç ve masrafları olarak 3.500 TL'nin tahsilini istemiştir.Davalılar vekili, taraflar arasında düzenlenen hisse devrine ilişkin protokolün TTK'nın 520. maddesine uygun olmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, geçersiz sözleşmelerin hak ve borç doğurmayacağını, kapora bedeli ile 38.500 TL değerindeki araç bedelinin davacı tarafa ödendiğini, diğer aracın ise usulünce devredilmediğini, davacının masraf ve zarar talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, limited şirketlerde pay devri usulünün düzenlendiği 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi uyarınca, pay devri hakkındaki mukavelenin yazılı şekilde yapılmasının ve imzaların noterce tasdik ettirilmiş olmasının gerektiği, aksi halde sözleşmenin ilgililer arasında dahi hüküm ifade etmeyeceği, taraflar arasındaki davaya konu sözleşmenin de anılan şekle uyulmadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmede kararlaştırılmış olan cezai şart hükmünün de geçersiz bulunduğu, davacının sadece geçersiz sözleşme uyarınca vermiş olduğu ve dava tarihi itibariyle henüz davacıya iade edilmemiş şeylerin iadesini sebepsiz zenginleşme hükümlerince talep edebileceği, sözleşme kapsamında ödenen kapora ve 38.500 TL değerindeki araç bedelinin dava açıldıktan sonra davacıya ödendiği, diğer aracın usulünce devredilmediği, davacının devir bedelini ödemek için banka kredisi aldığı yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, davacının aldığı teminat mektubunun süreli olduğu ve süresinde nakde çevrilmediği, teminat mektubu alınması nedeniyle davacının zarara uğramadığı, talep olunan diğer maddi zarar kalemlerinin yeterince açık olmadığı ve bunların isbatına yönelik delil sunulmadığı, davacı taraf 22.09.2011 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ise de davacının talebini daralttığı kalemler yönünden davasından feragat ettiğinin kabul edildiği ve bu kapsamda taleplerinin değerlendirildiği, tapu harç masrafı olarak talep edilen 3.500,00 TL için de harç yatırılmadığı gibi iddianın da ispat edilemediği gerekçesiyle kapora bedeli ile 38.500 TL bedelli araca yönelik talepler konusuz kaldığından bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesine dayalı cezai şartın ödenmesi, aksi takdirde bu sözleşme uyarınca ödenen kaporanın ve yine bu sözleşme gereğince yapılan masrafların tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu işlemin tarihi itibariyle somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesinde limited şirket hisselerinin ne şekilde devredileceği düzenlenmiş olup anılan maddenin son fıkrasına göre, pay devrine ilişkin sözleşme yazılı şekilde yapılmadıkça ve imzalar noterce tasdik edilmedikçe taraflar arasında dahi hüküm ifade etmemektedir. Taraflar arasında düzenlenmiş olan sözleşmedeki imzalar noter tarafından tasdik edilmediğinden ortada geçerli bir hisse devri sözleşmesi bulunmamaktadır. Geçersiz bir sözleşmeye dayalı olarak ifa istenemeyeceği gibi bu sözleşmeden kaynaklanan menfi-müspet zarar ya da cezai şartın talep edilmesi de mümkün değildir. Taraflar ancak sebepsiz mal edinme hükümlerine göre verdiklerini geri isteme hakkına sahiptirler. Ancak, taraflardan biri karşı taraf üzerinde sözleşmenin ifa edileceği konusunda haklı bir güven oluşturmuş ise bu nedenle yapılan masrafların da istenebilmesi mümkündür. Somut olayda da, davalı taraf geçersiz bulunan sözleşmeye dayalı olarak kaporayı almış, davacının teminat mektubu vermesi ve kendisine ait akaryakıt istasyonu üzerine intifa ve ipotek hakkı tesis ettirmesi üzerine kendisinin verdiği teminat mektubunu geri almış, taşınmazı üzerindeki ipoteğini kaldırmış ve bu şekilde davacı üzerinde sözleşmenin ifa edileceği yönünde haklı bir güven yaratmıştır. Bu durum karşısında, davacı tarafın ıslah dilekçesi de gözetilerek söz konusu sözleşme nedeniyle yaptığı tapu masraflarını isteyebileceğinin kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 3-Öte yandan, mahkemece kapora bedelinin ödendiği gerekçesiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, söz konusu bedelin icra yoluyla ödenmesi karşısında yapılan ödemenin eksik olduğu ve ayrıca geç ödeme nedeniyle faiz alacağı bulunduğu yönündeki davacı iddialarının değerlendirilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.