Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14926 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7442 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 23. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2013NUMARASI : 2012/242-2013/353Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 23. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 27/12/2013 tarih ve 2012/242-2013/353 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı banka arasında POS cihazına ilişkin olarak işyeri üyelik sözleşmesi bulunduğunu, müvekkili ile davalı banka arasında yapılan sözleşme uyarınca, müvekkili şirket tarafından yapılan taksitli satışlarda, bankanın komisyon almadan ödemeyi taksitli yapması gerekmesine rağmen, davalı bankanın tüm taksitli satışlarda komisyon aldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bir kısım işlemde, işlem sonrası tutar müşterinin hesabına aktarılarak komisyon tahsil edildiğini bir kısım işlemde ise işlem tutarı blokeye alınarak, bloke sonunda müşteri hesabına aktarıldığını, davacının zararının bulunmadığını, 4 sene boyunca yapılan işlemlere icazet verdiğinin kabulü gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, Taksitli İşlem Sözleşmesinin 5. maddesinin 3. paragrafında "POS komisyonları ise, her bir taksit tutarı üzerinden taksit vadeleri olmak üzere mahsup edilecektir" şeklinde düzenlemeye gidildiği, sözleşmede taksitli satışlardaki komisyon oranı belirtilmemiş ise de, bu oranların öncesinde bildirilmek kaydıyla banka tarafından belirlenmesi noktasında bankaya yetki tanındığı, sözleşmede komisyon oranının olmamasının komisyon tahsiline imkan veren diğer maddelerin aksine, taksitli satışlarda komisyon alınamayacağı şeklinde yorumlanamayacağı, nitekim taraflar arasındaki önceki işlemlerde de komisyon alınmasına yönelik banka uygulamasına davacı yanın herhangi bir ihtirazı kaydi veya ihtarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, işyeri üyelik sözleşmesi uyarınca POS cihazıyla yapılan taksitli satışlar nedeniyle bankaca alınan komisyon ücretinin istirdadı istemine ilişkindir.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu uyuşmazlığı çözmeye elverişli olmamıştır.Davacı taraf, taksitli satışlar için bloke uygulanması nedeniyle artık komisyon tahsil edilemeyeceğini ileri sürmüştür. Nitekim, davalı banka vekili de, cevap dilekçesinde, taksitli satışların, blokeli veya komisyon tahsili suretiyle ödendiğini açıkca ifade etmiştir. Dosyada mevcut Taksitli Satışlar Sözleşmesi'nin "Müşterilerin Yaptıkları Harcama Tutarının Şirket'e Ödenmesi" başlıklı 5. maddesinin birinci bendinde de kart hamilleri tarafından yapılan harcamaların ödenmesi sırasında, üye işyeri sözleşmesi dahilindeki şirketin banka tarafından bildirilen oranda POS komisyonu ödemeyi veya bankanın parayı bloke gün sayısı kadar bir süre blokede tutmasını kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiştir. Bu durumda, uyuşmazlık, davacının hesabından tahsil edilen komisyonun blokeli satışlardan yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Eğer bloke uygulanmamış ise komisyon ücreti tahsilinde sözleşmeye aykırılık bulunmamakta, bloke uygulanmasına rağmen komisyon ücreti tahsil edilmiş ise sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaktadır. Bilirkişi raporunda davacının hesabından "davalı banka nezdinde tutulduğu sürelere göre farklı oranlarda komisyon ücreti tahsil edildiği" gibi muğlak bir ifade kullanılmış olup, ne kadar komisyon ücreti tahsilatı yapıldığı da tespit edilmemiştir. Bu durumda, komisyon ücreti tahsil edilen taksitli satışlara ayrıca bloke uygulanıp uygulanmadığı, hangi tarihlerde ve ne kadar komisyon ücreti tahsil edildiği hususunda denetime elverişli ek rapor alınarak, ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde davanın reddine dair verilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.