MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15.12.2011 tarih ve 2011/337-2011/695 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıların müvekkilinden para tahsil edip geri ödemediklerini, bunun üzerine müvekkilince davalılar aleyhine ... Asliye Mahkemesi’nde alacak davası açıldığını, açılan bu davada müvekkilinin lehine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini ileri sürerek, ... Asliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün ve masraflara ilişkin tespit kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davacının yabancı mahkemedeki talebinin ... isimli şirkette bulunan ortaklık payının iadesine ilişkin olduğunu, bu şirketin müvekkilinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip bulunduğunu, tenfizi istenen ilamın, Türk Mahkemeleri’nin münhasır yetkisi dahilinde olan bir konuya matuf bulunduğunu, HUMK'nun 17. maddesi dikkate alındığında yetkisiz yabancı mahkemede verilen ilamın kamu düzenine aykırı olduğunu, uyuşmazlığın taraflarının Türk vatanda??ı olması nedeniyle uyuşmazlığa Türk Hukuku’nun uygulanması gerektiğini, davacının müvekkili şirketin ortağı olmadığını, ortak olduğu düşünülse dahi davacının TTK'nın 405. maddesi gereğince müvekkili şirkete verdiğini geri isteme hakkının bulunmadığını, bu yönde verilen bir hükmün tenfizine karar verilemeyeceğini, tenfize karar verilmesi halinde Türkiye'de dava açan ortaklar ile yurt dışında dava açan ortaklar yönünden farklı kararlar çıkacağını ve bunun da anayasada belirlenen eşitlik ilkesine aykırılık teşkil edeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının 5718 sayılı Kanun'un 54. maddesinde sayılan şartları taşıdığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 8 O 356/04 sayılı kararının ve mahkeme masraflarına ilişkin kararın tenfizine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, yabancı mahkeme kararının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, yabancı bir mahkeme kararının tenfiz edilmesi için öncelikle kararın usulünce kesinleşmiş olması gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi istenen ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararında, kararın bir suretinin davalılara 31.08.2005 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın kesinleşme tarihinin 22.05.2006 olduğu yazılı ise de dosyaya ibraz edilen yabancı mahkeme kararının tercümesinden kararın davalılara hangi usulle tebliğ edildiği anlaşılamadığı gibi dosya içinde davalılara karar tebliğinin nasıl yapıldığına ilişkin de herhangi bir belge mevcut değildir. Bu itibarla, mahkemece davaya konu kararın tebliğine ilişkin belgeler dosyaya getirtilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalılar yararına bozulması gerekmiştir. 3- Kabule göre de, yabancı mahkeme kararının tenfizine karar verilmiş olmasına rağmen gerekçesi gösterilmeksizin davanın kısmen kabulü ile davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmiş olması ve Dairemizce tenfiz davalarının nitelikleri itibariyle eda davası değil, tespit davası mahiyetinde kabul edilmesi nedeniyle maktu harca ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi harca ve nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de taraflar yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.