MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/01/2014NUMARASI : 2013/236-2014/9Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/01/2014 tarih ve 2013/236-2014/9 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı/karşı davalı vekili, müvekkili şirketin TPE nezdinde 29. sınıfta tescilli 2009/72120 nolu "Ç." markasının ve 2010/01520 nolu ''ç.p.'' başlıklı tasarım belgesinin sahibi bulunduğunu, davalı tarafın, müvekkiline ait tescilli marka ve tasarımın aynısını/benzerini izinsiz olarak imal ve satışa sunduğunu ileri sürerek, marka ve tasarım hakkına tecavüzün, haksız rekabetin tespitine, men'ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, tecavüz konusu ürünler ile bunların imalinde kullanılan üretim vasıtalarına, her türlü tanıtım malzemelerine el konulmasına, imhasına, 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir; karşı davanın reddini istemiştir. Davalı/karşı davacı vekili, 556 sayılı KHK'nin 7 maddesi uyarınca "Ç." ibaresinin marka olarak tescil edilemeyeceğini, ''. p.'' ibaresinin şekil ve tür belirttiğini, özel bir kesim veya tasarım şekli olmadığını belirterek asıl davanın reddini istemiş, karşı dava ile, davacı marka ve tasarımının ayırt edicilik vasfı taşımadığını belirterek 2009/72120 nolu markanın ve 2010/01520 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, karşı dava yönünden "Ç." ibaresinin bir şekli ifade etmesi ve ayırt ediciliğinin düşük olması sebebiyle peynir vb. emtia için tek başına marka olarak tescil edilemeyeceği, 556 sayılı KHK'nin 7/1-c maddesi anlamında tasviri bir işaret olduğu ve bu kapsamda markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiği, yine, "ç.", yapısal olarak jenerik/bilindik bir form olup, tasarım yönünden dava konusu üründe teknik anlamda ayırt ediciliği bulunmadığı, tasarım tescil belgesinin de hükümsüz kılınması gerektiği, davalının ''ç.'' ibaresini kendisine ait "Karlıdağ" tanıtıcı işareti ve markası ile birlikte kullandığı, bu ibarenin ise davacının "Muratbey" markası ile bir benzerliğinin bulunmadığı, karıştırılma ihtimalinin olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile davacı/karşı davalı adına tescilli bulunan markanın, tescilli olduğu "B.p. k. p. ve k.k" emtiası yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, davacı/karşı davalı adına tescilli bulunan tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Kararı, davacı/karşı davalı vekili ve davalı/karşı davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava konusu tasarımın yenilik unsuruna sahip olmadığı anlaşıldığından mahkemece hükümsüz kılınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Ancak, mahkemece dava konusu 2009/72120 sayılı ''Ç.'' ibareli markanın beyaz peynirler, kaşar peynirleri ve kaymak emtiası yönünden kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Buna göre, dava konusu markanın tescil edildiği emtia dikkate alınmak suretiyle 556 sayılı KHK'nın 7/1-c maddesi anlamında cins, çeşit, vasıf vb. karakteristik özellik belirten işaretlerden olup olmadığı hususunda içinde bir gıda mühendisinin bulunduğu uzman bilirkişi heyetinden görüş alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde dava konusu markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Öte yandan, dava konusu markanın kapsadığı yukarıdaki paragrafta bahsi geçen emtia bakımından davalı/karşı davacı eyleminin tecavüz oluşturup oluşturmadığının alınacak hüküm tesisine elverişli ve denetime uygun bir bilirkişi raporu sonucu değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak tesis edilen kısmi hükümsüzlük kararı sonucu asıl davanın konusu olan marka hakkına tecavüz isteminin de reddi doğru görülmediğinden, kararın yukarıda açıklanan gerekçe itibariyle taraflar yararına bozulması gerekmiştir. 3- Bozma sebep ve şekline göre, davacı/karşı davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre davacı/karşı davalı vekilinin temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.