Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14847 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7229 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2013NUMARASI : 2011/131-2013/656Taraflar arasında görülen davada Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/12/2013 tarih ve 2011/131-2013/656 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin acentelik hizmeti verdiği davalıdan 31.12.2009 tarihi itibariyle 14.234,00 TL alacağı olduğu halde davalının borcunun bulunmadığını iddia ederek ödeme yapmadığını, davalının komisyon oranlarını yanlış uyguladığını ya da hiç uygulamadığını, iptal edilen poliçelerden fazla komisyon keserek müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek 14.234,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, acentelik sözleşmesinde müvekkili kayıtlarının münhasır delil olduğunun belirtildiğini, davacının iddia ettiği mutabakatsızlık yazısının müvekkiline ulaşmadığını, müvekkilince yapılan ve davacı tarafından ihtirazi kayıt ileri sürülmeyen ödemelerin kabulünden sonra "0" bakiyeyi içeren hesabın gönderildiğini, davacıya bir borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmede davalıya ait ticari defter ve kayıtlarının münhasıran delil niteliğinde olduğunun kararlaştırıldığı, davacı tarafından tek taraflı olarak düzenlenip sunulan listenin esas alınamayacağı, davalı defterlerinde davacı alacağı olarak tespit edilen 6.120,76 TL'nin 08.02.2010 tarihinde davalı tarafından ödendiği, dava konusu edilen dönem dışındaki alacaklara ilişkin bu davada değerlendirme yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı, acentelik sözleşmesi sırasında hak ettiği komisyonların davalı şirketçe hiç uygulanmadığı ya da eksik uygulandığını, iptal edilen bir kısım poliçelerde ise daha fazla komisyon iptaline gidildiğini iddia etmiş ve bilirkişi incelemesine esas olması için eksik komisyonlara ilişkin listeyi sunmuştur. Mahkemece, görüşüne başvurulan bilirkişiler denetime elverişli ve uyuşmazlığın çözümüne imkan verecek rapor ibraz etmemişler, uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini bildirmişlerdir. Taraflar arasında delil sözleşmesinin bulunması davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesine engel teşkil etmez. Bu itibarla mevcut ise rejistro defterinin getirtilmesi, davacı tarafından sunulan listelerde yer alan tutarlarla ve davalı kayıtlarıyla karşılaştırılması, hüküm kurmaya ve hükmü izlemeye imkan verecek konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.