MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 11/12/2012NUMARASI : 2011/94-2012/1331Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/12/2012 tarih ve 2011/94-2012/1331 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar, davalı E. A.Ş. ve davalı Arçelik A.Ş. vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 26.09.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacılar vekili Av. V.. S.., dahili davalı A. A.Ş. vekili Av. M.. K.. ve davalılardan E.San. ve Tic. A.Ş. vekili Av. M. E. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinden M. ve M.’nin oğlu, diğer müvekkillerinin ise kardeşi olan M. Y.’nın 09.12.2001 tarihinde evlerinin banyosunda bulunan LPG tüplü şofbenden sızan gaz nedeniyle karbonmonoksit zehirlenmesi sonucu vefat ettiğini, bu nedenle müvekkillerinin derin acı ve ızdıraba düştükleri gibi desteklerini de yitirdiklerini, ölüm olayından LPG tüpünün üreticisi davalı E. A.Ş. ile tüpgaz zorunlu sorumluluk sigorta poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinin sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000 TL maddi, 18.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketinin sadece maddi tazminattan ve poliçe limitiyle sorumlu kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş; 05.05.2009 tarihli dilekçesi ile de maddi tazminat talebini 45.013 TL ‘na çıkarmış, birleşen davada ise davalı E. A. ve A. firmalarından 63.615 TL maddi ve 18.000 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davalı E. A.Ş. vekili, davaya cevabında, olaya sebebiyet veren LPG tüpünün müvekkillerine ait olduğunun ispatlanması gerektiğini, olaydan ötürü müvekkiline kusur ve sorumluluk isnadının mümkün bulunmadığını, ıslahla artırılan tutar için davanın zamanaşımına uğradığını beyanla davanın reddini istemiştir.Davalı A. A.Ş. vekili, ölüm olayının doğrudan gaz sızmasına dayalı meydana gelmediğini, şofbenin yanlış montajından kaynaklandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekillerinin 15.05.2009 tarihli dilekçeleri uyarınca davaya dahil edilen A. A.Ş. vekili, müvekkilinin davaya dahil edilmesinin usule aykırı olduğu gibi zamanaşımının geçmiş bulunduğunu savunarak davacı taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacıların mirasçısının şofbenle banyo yaparken vefat ettiği, şofben üreticisi Arçelik firmasının montaj kılavuzunda şofbenin banyolarda kullanılabilir olduğunu belirttiği, bu konuda önleyici uyarılarda bulunmadığı, olayda %50 kusurunun olduğu, şofbenin ve baca bağlantısını gerçekleştiren servisin yanlış uygulaması nedeniyle %20 kusurlu bulunduğu, tüp üretici firmanın havalandırması uygun olmayan yere tüp bağladığı, bayilere gerekli bilgi ve eğitimi vermediği, olayda %20 kusurlu olduğu, tüplü şofbenden ölümlerin yaygınlığına karşın yanlış uygulamaların farkında olmayan ve bunları rızaen kullanan müteveffanın %10 kusurlu bulunduğu, davacı anne ve babanın destekten yoksun kaldığı, davacıların manevi üzüntüye kapıldıkları gerekçesiyle,asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacılar, davalı E.A.Ş. ve davalı Arçelik A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir. 1- Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada mümeyyiz davalı E.. A..'den tazminat isteminde bulunmuş ise de, işbu dava ile birleştirme kararı verilen Kadıköy 3. ATM'nin 2011/713 esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinin HMK'nun 122. maddesi uyarınca davalıya tebliğ edilmediği, savunma hakkının kısıtlandığı anlaşılmıştır.Bu itibarla, mahkemece birleşen dosyanın dava dilekçesinin mümeyyiz davalı E. A.Ş'ne tebliğ edilerek, cevap ve delillerini sunma hakkı tanınarak, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, davalı E. A.Ş. vekilinin sair, davacılar ve davalı A. AŞ. tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı E. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı E.A.Ş.'nin sair, davacılar ve davalı A. A.Ş. vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacılardan alınarak asıl ve birleşen davada davalı E. A.Ş'ye verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.