MAHKEMESİ : MALATYA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 24/04/2013NUMARASI : 2012/298-2013/150Taraflar arasında görülen davada Malatya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/04/2013 tarih ve 2012/298-2013/150 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 23.09.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. S. D. ile davalı vekili Av. B.E. C.dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin kayısı üreticisi olup, kayısılarını davalı şirkete sigorta ettirdiğini, sigorta ettirilen taşınmaz üzerinde bulunan kaysı ağaçlarının don olayından dolayı büyük zarara uğradığını, zararın Yazıhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/28 D.İş sayılı dosyası ile tespit edildiğini,ancak sigorta bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla don nedeni ile ürün kaybı hasarı olan 21.052 TL'nin 17.3.2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, don olayının ürünün çiçeklenme döneminde meydana geldiğini, bu durumunda sigorta teminat kapsamı dışında kaldığını, diğer taraftan davacının 5363 sayılı yasa kapsamında meydana gelen don olayı nedeni ile dekar başına 150 TL olmak üzere telafi amaçlı destek ödemesi aldığını, sigortadan da bu yönde tahsilat yapması durumunu da sebepsiz zenginleşeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı taraf meydana gelen don olayı nedeni ile davacıya devlet tarafından destekleme ödemesi yapıldığının, bu miktarın mahsup edilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, söz konusu ödemenin yersiz olduğunun anlaşılması durumunda devlet tarafından tahsil edilmesinin imkanı bulunduğu, hasarın teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 20.124 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde zeyilname sunarak sigortalıya prim iadesi yapıldığını bu durumun tazminatın hesabında dikkate alınması gerektiğini savunmuştur. Ancak mahkemece bu savunma üzerinde hiç durulmamıştır. O halde davalı vekilinin tazminatın belirlenmesine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile savunmasında geçen poliçe zeyili celbedilip içeriği, somut olayla bağlantısı, iade edildiği iddia edilen primin tazminat hesabından mahsubunun gerekip gerekmeyeceği hususları üzerinde durulması, gerektiğinde bu yönü ile ek rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.