Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14579 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 13322 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasında görülen davada (Ankara Dördüncü Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi)'nce verilen 24.07.2009 tarih ve 2008/28-2009/205 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi duruşmalı olarak davacı vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili müvekkilinin 2006/44038 kod numaralı başvuru ile "M…… M……-KEMER+şekil"den oluşan kompozisyonu marka olarak tescil ettirmek için davalı TPE'ye başvuruda bulunduğunu, daha önce tescilli bulunan "M……" ve "S…… M…… HOTEL+şekil" markaları gerekçe gösterilerek YİDK kararı ile başvurunun kısmen ve nihai olarak reddedildiğini, müvekkilinin tescil ettirmek istediği marka ile redde dayanak markaların aynı olmadığını, okunuş ve yazılış itibariyle benzerlik göstermediğini, ayrıca müvekkilinin "M…… HOTELS TURKEY" markasının 1998 yılından beri tescilli olup, müvekkiline ait "M……" markasının tanınmış olduğunu ileri sürerek, marka başvurusunun kısmen reddine dair 2007-M-6352 sayılı TPE YİDK kararının iptaline, markanın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı TPE vekili, davacı başvurusunun YİDK kararında ret nedeni olarak gösterilen marka ile ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, her ikisinde de "M……" ibaresinin esas unsur olduğunu ve emtia listelerinin de bire bir aynı hizmetleri kapsaması nedeniyle başvurunun kısmen reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve kısmen itibar edilen bilirkişi raporuna göre, tescilde öncelik ve teklik ilkesi gereği davacı markası farklı mal/hizmet sınıfında tanınmış olsa bile 43.(01) mal/hizmet sınıfında redde dayanak yapılan markaların tescili mevcut oldukça tescil talebinde bulunamayacağı ve tanınmışlığın bu mal/hizmet sınıfında kendisine tescil hakkı bahşetmeyeceği, davacı marka tescil başvurusu ile tescil engeli olarak görülen markanın 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi anlamında birbirinden ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, davacı şirketin "M…… M……-Kemer+şekil" ibareli marka tescil başvurusunu 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi uyarınca kısmen reddeden davalı TPE YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Dava dışı Hasan adına 07.06.2005 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 09.06.2006 tarihinde sicile kayıt işlemleri tamamlanan 2005-22959 tescil numaralı markanın "M……" ibaresinden oluştuğu ve emtia listesinin 43. sınıfın 02 alt grubu hariç diğer alt gruplarını kapsadığı tespit edilmiştir. 556 sayılı KHK'nın 32. maddesiyle marka tescil sisteminin esası ilan-itiraz sistemi olup, bu sistem marka tescilinde mutlak ret nedenlerini düzenleyen 7. madde kapsamında uygun görülen başvuruların ilanını ve bu ilana nispi ret nedenlerini düzenleyen 8. madde kapsamında yapılacak itirazların değerlendirilmesi neticesinde markanın tescil edilip edilmeyeceğinin belirlenmesi ilkesine dayanmaktadır. 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi hükmüne göre TPE tarafından re'sen uygulanacak mutlak ret nedeni kapsamında bir marka başvurusunun reddedilebilmesi için başvuru konusu işaretle önceki tarihte tescil edilen veya tescil başvurusu yapılan markaların hem emtia listelerinin aynı veya aynı tür mal ve hizmetleri kapsaması hem de marka işaretlerinin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olması gerekir. 556 sayılı KHK'nın 7/1-b hükmü, 8/1-b maddesi hükmünden farklı olarak 7/1-b maddesi hükmünde "markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali"nden ayrıca söz edilmemiştir. Bu durumda 7/1-b maddesi hükmünün uygulanabilmesi için markalar arasındaki benzerliğin iltibasa yol açacağının ayrıca inceleme yapılmasını gereksiz kılacak derecede güçlü ve açık olması gerekir. Somut olayda davacıya başvuru ile redde dayanak markadaki 43.01 alt grup hizmetler aynı hizmetler olmakla 556 sayılı KHK'nın 7/1-b maddesi hükmünün uygulanma koşullarından ilki gerçekleşmiştir. Şu halde maddenin uygulanmasının ikinci koşulu olan işaretlerin aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olup olmadığı incelenmelidir. Taraf markalarının aynı olmadığı açıktır, bahse konu işaretlerin ayırt edilemeyecek kadar benzer olup olmadığına gelince, her ne kadar işaretler arasında esas unsurlarından kaynaklanan bir benzerlik bulunmakta ise de, davacı başvurusunda bulunan şekil unsuru ile "my……" kelime unsurlarından kaynaklanan görsel, işitsel, semantik farklılıklar karşısında davaya konu markaların gözde ve kulakta bıraktığı intiba farklılaşmakta, bu farklılıklar davacının marka başvurusunu redde dayanak gösterilen markadan "ayırt edilemeyecek kadar benzer" olmaktan çıkartmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın kabulü ile davalı TPE YİDK kararının iptaline karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. S o n u ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.