Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1446 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 665 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.03.2011 tarih ve 2008/182-2011/161 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı ... şirketine iş yerim paket poliçesi ile sigortalı bulunan iş yerinin 18.01.2008 tarihinde davalılara ait ilçe merkezinde bulunan Belediye İş Hanındaki su borusunun patlaması nedeniyle hasara uğradığını, hasar raporuna göre davacının sigortalıya 22.687,00 TL ödediğini ileri sürerek, davalıların arsa payları oranında veya yargılama aşamasında ortaya çıkacak sorumlu davalılardan 22.687,00 TL'nın temerrüt faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar, yargılamaya katılmamış davaya cevaplarını bildirmemişlerdir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, davacı tarafa 01/02/2011 tarihli oturumda gerekli müzekkereleri ve masrafları tamamlaması için kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde davacı vekilinin gerekli müzekkere masraflarını yatırmadığı, henüz davada taraf teşkilinin sağlanmadığı, davada ispattan öte usulü işlemlerin yerine getirilmediği gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, iş yeri sigorta poliçesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davadan önce vefat etmiş olan malikler ... ile ...'ın veraset ilamlarını ibraz etmek ve mirasçılarını davaya dahil etmek üzere davacı vekiline kesin süre verilmiş, bir sonraki celsede de ara kararı gereği verilen kesin süre içerisinde belirtilen eksikliklerin giderilmemiş olması sebebiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ancak, ölü kişi aleyhine dava açılamayacağından mirasçıların davaya dahil edilmesi usul kurallarına göre mümkün olmadığı gibi bir sonraki celseye kadar veraset ilamı ibraz etme hususu da veraset ilamları mahkemece verileceğinden davacının yapacağı bir işlem değildir. Bununla birlikte; mahkemece kesin süre verildiği halde kendisine tebligat yapılamayan davalılar yönünden verilen kesin süre içerisinde eksiklik tamamlanmazsa ne gibi bir işlem yapılacağı da ihtaratla usulüne uygun olarak açıklanmamış olduğundan belirtilen gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.