MAHKEMESİ : İSTANBUL (KAPATILAN) 51. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2011/176-2013/340Taraflar arasında görülen davada İstanbul (Kapatılan) 51. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24.12.2013 tarih ve 2011/176-2013/340 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısı dava dışı K. Dış Tic. Ltd. Şti'nin Çin'den ithal ettiği 51 adet yer yıkama makinesi emtiasının Çin-Türkiye nakliyesinin nakliyat sigorta poliçesi ile I. C.C.A şartları dairesinde sigorta güvencesi altına alındığını, malların H. Limanı'ndan Türkiye'ye gönderilmek üzere Ying Gao 321 gemisine yüklendiğini, MSKU 0117760 nolu konteyner ile T. Deri ve Endüstri Serbest Bölgesi'ne getirildiğini, S. Gümrük yetkililerince konteyner mührü söküldüğünde gelen malzemenin ıslanmış olduğunun görüldüğünü, yapılan gümüş nitrat testinde ıslaklığının sebebinin deniz suyu olduğunun anlaşıldığını, sigortalının müşterilerine teslim ettiği makinelerin motor arızası sebebiyle geri geldiğini, arızalı motorların değiştirilerek müşterilere tekrar gönderildiğini, davalı tarafından navlun faturası ve deniz konişmentosunun düzenlendiğini, sigortalıya ait 29.100 TL'lik hasar tazminatının ödendiğini ileri sürerek, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, TTK'nın 1066. maddesi anlamında hasar tespit tutanağı ile hasar ihbarının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu taşımada emtianın gönderilene 18/06/2010 tarihinde ve depo binasında teslim edildiği, gönderilen firma yetkilisi tarafından taşıma irsaliyesine konteyner içindeki malzemelerin ıslak ve hasarlı şekilde teslim alındığı yönünde meşruat verildiği, TTK'nın 1066. madde hükmüne göre emtiayı teslim alan yük ilgilisinin malların ziya veya hasarını taşıyana veya boşaltma limanındaki temsilcisine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, olayda emtiayı 18/06/2010 tarihinde teslim alan yük ilgilisi Karyer tarafından taşıyanın temsilcisi DHL A.Ş'ye 08/07/2010 düzenleme tarihli bir ihtarname düzenlendiği ancak bu ihtarnamenin tebliğine dair delil sunulmadığı gibi malın teslim tarihinin 18/06/2010, ihtarnamenin düzenleme tarihinin ise 08/07/2010 olmasına göre ihbarın süresinde de olmadığı, yük ilgilisi olan gönderilen tarafından TTK'nın 1066. madde hükmüne uygun şekilde ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olduğu, TTK'nın 1066/3. fıkra hükmüne göre hasarın taşıyanın sorumlu olmadığı bir sebepten doğduğuna dair taşıyan lehine karine doğduğu, bu itibarla davada ispat yükünün davacı tarafa ait olduğu, davacı taraf delilleri arasında sunulan ekspertiz raporunda sigortalı tarafından konteyner üzerinde delik/yırtık olduğu, nakliye esnasında bu delikten konteyner içine deniz suyu girmiş olabileceğinin beyan olunduğu rapor edilip, taraflarından yapılan gümüş nitrat testinde ıslaklığın deniz suyundan kaynaklandığının belirlendiği belirtilmiş ise de, ekte yapılan teste ilişkin rapor bulunmadığı gibi davacı vekilince de söz edilen raporun sunulmadığı, ispat yükü üzerine düşen davacının yükte meydana gelen hasarın davalı taşıyanın sorumlu olduğu bir sebepten doğduğunu ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, nakliyat sigorta poliçesine dayalı olarak taşıyıcı aleyhine açılan rücuen tazminat davası olup, mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ancak davacı vekili davalının ifa yardımcısı olan A.T. A.Ş'nin malı, davacının sigortalısına teslimi esnasında düzenlenen 18.06.2010 tarihli taşıma irsaliyesinde ''Konteyner içindeki malzemeler ıslak ve hasarlı teslim alınmıştır, konteyner mühürlü olup, açıldıktan sonra içinde ıslaklık görülmüştür.'' şeklinde ihtirazi kayıt bulunduğunu, bu nedenle 6762 sayılı TTK'nın 1066. maddesi gereğince gerekli ihbarın yapılmış olduğunu bildirerek, rapora itiraz etmiştir. Bilirkişilerden bu itirazları karşılayacak şekilde ek rapor alınmadığı gibi, mahkemece herhangi bir değerlendirme de yapılmamıştır. Bu durumda davacı vekilinin rapora yönelik itirazlarını karşılayacak şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davacı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 24.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.