Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14331 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10866 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : GAZİANTEP ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2011/376-2013/703Taraflar arasında görülen davada Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.03.2013 tarih ve 2011/376-2013/703 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ile fer'i müdahil vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 16.09.2014 günü hazır bulunan davacı vekili Av. S. F. davalı banka vekili Av. S. E. A. ile fer'i müdahil T.. T.. vekili Av. C. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya devir edilen P. A.Ş'nin Gaziantep Şubesi'nde hesabı bulunduğunu, 2001-2006 yıllarında bu hesabına yatırılan veya gelen paraların tutarının 500.000.00 TL olduğunu, usulsüz işlemlerle hesabından paralar çekildiğini, müvekkilinin hesabını kontrol edemediğini, talimatı olmadan işlemler yapıldığını ileri sürerek, şimdilik 15.000 TL'nin mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, istemin zamanaşımına uğradığını, işlemlerin yapılış tarihi ve devir protokolü esas alındığında husumetin T.. T..'ye yöneltilmesi gerektiğini, iddiaların yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Fer'i müdahil vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, istemin 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, davalının mevduatı korumakla yükümlü bulunduğu, davacının iddialarını kısmen ispat ettiği, davanın açılış tarihi esas alındığında davalı bankanın sorumluluğunun bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 13.666,69 TL'nin avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ile fer'i müdahil vekili temyiz etmiştir.Dava, talimat olmadan banka hesabından para çekildiği iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.Davacının, davalıya devir edilen bankada hesabı bulunduğu hususu uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki çekişme, 2002 yılında farklı tarihlerde bu hesaptan çekilen paraların davacıya veya yetkilendirdiği başka bir kişiye ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. 2002 yılı içerisinde davacı hesabından 11 ayrı işlemle toplam 13.366,69 TL ödeme yapıldığı sabittir. Anılan hesaptan para ödemeleri dışında başka şekilde de işlemler yapıldığı, çek tahsilatı ile masraflarının ödendiği ve bu işlemlerin oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Esasen, davacının ortağı bulunduğu şirketin de benzer iddialarla dava açtığı hususu dosya kapsamıyla sabittir. Davalı, bu ödemelere ilişkin dekont veya geçerli bir belge sunmuş değildir. Kural olarak davalı bankanın hesaptaki parayı davacıya veya yetkilendirdiği birisine ödediğini ispatlaması gerekmektedir. Ancak, somut olayın özelliği, ticari hayatın içinde bulunan davacının salt para çekilmesi işlemlerinden haberdar olmadığını ileri sürmesi, hesabın işler hesap olması, çek tahsilatlarında kullanılması, bu kadar hareketli olan hesaptan talimatı olmadan para çekildiğini yaklaşık 10 yıl sonra gündeme getirmesi, ticari hayatın gerçekleri ile hayatın olağan akışı dikkate alındığında, davacının iddiasının dinlenebilir nitelikte olmadığı sonucuna varılmalıdır.Bu durum karşısında, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ve fer'i müdahil vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı H. Bankası ve fer'i müdahil T.. T..'ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı bankaya iadesine, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.