Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14294 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6510 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : CEYHAN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/12/2013NUMARASI : 2012/37-2013/447Taraflar arasında görülen davada Ceyhan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/12/2013 tarih ve 2012/37-2013/447 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki hesabını kontrol ettiğinde hesabında olması gereken 40.000,00 TL'nin bulunmadığını, mevduatının davalı banka personeli Ş. K.'ün suistimalleri ile boşaltıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacıya ait mevduat hesabından yapılan 1.000,00 TL'lik işlem dışındaki tüm işlemlerdeki imzanın davacıya ait olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının banka çalışanı Ş. K.'e güvenerek boş tediye fişi imzalayıp verdiği, böylece Ş. K.'ün rahat ve sorumsuzca hareket etmesine neden olduğu, ödeme belgelerinde bulunan imzaları davacının da inkar etmediği, olay nedeniyle davalı bankanın %70, davacının %30 kusurlu olduğu gerekçesiyle, taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'nin avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.1-Dava, mevduat hesabında bulunan paranın davalı bankadan tahsili istemine ilişkin olup, dosyada mevcut delillerden davalı Banka çalışanı Ş. K.'ün 106 kişiye karşı zimmet suçu işlediği iddiasıyla yargılandığı anlaşılmaktadır. Davacı, banka müfettişine verdiği dilekçesinde eksik olan parasının tutarını tam olarak belirtememiş, 18.11.2009 tarihi itibariyle parası 49.520,00 TL iken yaklaşık 9.000,00 TL çektiğini, hesabında yaklaşık 40.000,00 TL kalması gerektiğini belirtmiş, mahkemece alınan ve itibar edilen bilirkişi raporlarında ise davacı hesabından çekilen ve üzerinde ödenen paranın dökümü gösterilmeyen dekontların toplamı 156,770,00 TL olarak gösterilmiştir. Bu durumda, mahkemece ceza davasındaki davacı ile dava dışı banka görevlisi Ş. K.'ün beyanları, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporlarındaki belirlemeler de göz önüne alınmak suretiyle varsa davalı alacağının tam olarak belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir. 2-Yine kabule göre, mahkemece davacının boş dekontları imzalaması nedeniyle kusurlu olduğu kabul edilip davacıya da kusur izafe edilerek karar verilmiştir. Ancak, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı BK’nın 100. maddesi gereğince davalı banka, çalışanının kusurundan ötürü tamamen sorumlu olup, davacı söz konusu boş dekontları 3. bir şahsa değil de davalı çalışanına verdiğine göre, somut uyuşmazlıkta davalı bankanın BK’nın 100. maddesindeki sorumluluk koşulu gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece davacıya kusur izafesi doğru olmayıp, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.3-Kabule göre, davacı 10.000 TL'yi davalının tam kusurlu olduğunu iddia ederek talep ettiğine göre, davalının %70 kusur oranına tekabül eden miktara göre hükmetmek gerekirken, toplam alacağa davalının kusur oranı uygulanarak davanın tamamen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.