MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 26/09/2013NUMARASI : 2013/48-2013/452Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 26/09/2013 tarih ve 2013/48-2013/452 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki tali acentelik sözleşmesi gereği muhtelif tarihlerde bir kısım poliçenin davalıya teslim edildiğini ancak poliçe bedellerinin ödenmemesi sonucu davalının cari hesap borcunun oluştuğunu, borca istinaden yapılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve %40 inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının alacağı ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 19.11.2012 tarih, 2011/11959 E. 2012/18541 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı taraf ticari defter ve belgelerine göre davacının davalıdan 36.552,59 TL alacaklı bulunduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin takip tarihinden itibaren faizi ile birlikte devamına, asıl alacak miktarı üzerinden hesap edilecek %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştirDava, alacağın tahsili amacıyla yapılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin olup, Dairemizin 19.11.2012 tarihli 2011/11959 E. 2012/ 18541 K. sayılı bozma ilamında, davacının ibraz ettiği ve davalının imzasını taşımayan hesap ekstresinin davacının alacaklı olduğunu ispatlaması için tek başına yeterli olmadığı, bu durumda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verilip delilleri toplanmak, her iki tarafın hesap alacağının doğduğu yıllara ilişkin olarak ticari defterlerini ibraz ettirmek, bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve tüm deliller değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, mahkemece bozma ilamına uyularak taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş ve davacı tarafça sunulan yevmiye defteri dikkate alınarak yapılan bilirkişi incelemesi sonucu davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı tarafça sunulan yevmiye defterinin usulüne uygun olarak tutulmadığı, kapanış tasdikinin yaptırılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, Dairemizin 19.11.2012 tarihli bozma ilamında belirtilen bozma sebeplerini karşılayacak şekilde inceleme yapılmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 222. maddesi de dikkate alınarak ve davacı tarafa yemin teklif hakkı olduğu da hatırlatılmak suretiyle tüm deliller değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile, kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.