MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 03.11.2011 tarih ve 2009/196-2011/391 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalıya Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanan müvekkiline ait dükkanda çıkan yangın sonucu bütün malzemelerinin yandığını, talep edilmesine rağmen davalının zararı karşılamayı kabul etmediğini ileri sürerek, şimdilik 7500,00 TL'nın yangının çıkış tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 84.931,94 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili, davacının yandığını ileri sürdüğü malların giriş faturalarını ibraz edemediğini, iş yerinin hacmi itibariyle bu miktar emtianın dükkanda bulunmasının mümkün olmadığını, hasar miktarının tespitinde işyerinin hacminin dikkate alınması gerektiğini, ıslah olunan alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar, 17.07.2011 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı, davacının işyerinde çıkan yangın sonucu işyerindeki emtiaların bir kısmının kısmen, bir kısmının ise tamamen hasarlandığı, yangın nedeniyle davacının zararının 84.931,94 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 84.931,94 TL toplam alacaktan 7.500,00 TL'nın 03/03/2009 tarihinden, 77.431,94 TL'nın 10/10/2011 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Ancak, somut olaya uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK’nun 1299, 1292 ve 1268'inci maddeleri uyarınca, sigorta alacakları 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Yargılama konusu uyuşmazlıkta hasar 08.12.2008 tarihinde meydana gelmiş, davacı 02.04.2009 tarihinde ikame ettiği davasında fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.500 TL'nın tahsilini talep etmiş,10.10.2011 tarihinde istemini 84.931,94 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı ise ıslahla artırılan tutar yönünden süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Bu durumda, mahkemece, alacağın muaccel olduğu tarih ile ıslahın yapıldığı tarih arasında TTK'nun 1268. maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gözetilerek, ıslahla artırılan tutar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın tümden kabulü doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.