MAHKEMESİ : KÖRFEZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/01/2013NUMARASI : 2009/219-2013/32Taraflar arasında görülen davada Körfez 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/01/2013 tarih ve 2009/219-2013/32 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile davalı A vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19.09.2014 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin D. Ders Dünyası Dersanesi Körfez Şubesi hissedarı yapılacağı taahhüt ve vaadi ile iradeleri yanıltılarak A.. A..,Ö.A. Ders Dünyası Dersaneleri Eğt.Öğrt. ve Yayın San Tic Ltd. Şti., D Ders Dünyası Dersanesi tarafından dolandırıldığını, müvekkillerinden Ö.. K..'nin 12500 TL, B.. Y..'ın 15000 TL, B.. G..'ün 15000 TL, A. A.'ın 12500 TL, M.. B..'nın 5000 TL, D.. A..'ın 5000 TL, E.. B..'nın 7000 TL verdiğini, müvekkillerine imzalatılan sözleşme, evrak ve dokümanların birbiri ile hiç ilişkisi olmadığını ve müvekkilleri ile sözleşme yapan A.. A..'ın D. Ders Dünyası ve Ö. A. Ders Dünyası Dersaneleri ile hukuki ilişkisi olmadığının sonradan öğrenildiğini ileri sürerek, müvekkilleri tarafından ödenen miktarların sözleşme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, davacılarla müvekkili Aycan arasında sözleşme yapılmasına karşın davacıların ödeme yapmadıklarını, bu nedenle sözleşmelerin kendiliğinden fesholunduğunu, davalı Aycan ile diğer davalılar arasında herhangi bir ilişki ve bağın bulunmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, davacı ve davalı tarafın beyanları ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı E.. B..'nın açtığı A.. A.. hakkındaki davanın kısmen kabulüne diğer davalıların davalı Aycan ile bir ilişkisi olduğu ispatlanamadığından diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine karar verilmesinin gerektiği gerekçesiyle, davacı E.. B..'nın açtığı davanın kısmen kabulü ile 2000 TL'nin dava tarihi olan 07/04/2009'dan itibaren, 5000 TL'nin ıslah tarihi olan 11/01/2013'den itibaren işleyecek avans faizi ile davalı A.. A..'dan alınarak davacı E.. B..'ya ödenmesine, diğer davalılar hakkında açılan davanın reddine, diğer davacılar Ö.. K.., B.. Y.., A. A., G. G., D.. A.. ve M.. B..'nın açtıkları davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacılar vekili ile davalı Aycan vekili temyiz etmiştir.1- Dava, davacılarla davalı Aycan arasında yapılan sözleşme kapsamında tahsil edildiği ileri sürülen şirket ortaklık bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamı itibari ile E.. B.. dışındaki davacılar ile davalı Aycan arasında limitet şirket ortaklık sözleşmeleri düzenlendiği, bu kapsamda ortaklık bedellerinin belirlendiği ancak söz konusu bedellerin davalı şirketlerin hesaplarına girmediği gibi davalılar vekili tarafından söz konusu ödemelerin hiç yapılmadığının savunulduğu anlaşılmaktadır. Davacılar vekili davalı Aycan’ın müvekkillerini aldattığı, davalı şirketlerin ise temsilcileri olmayan bir şahsın üçüncü kişi konumundaki davacıları dolandırmasına göz yumdukları, hatta buna önayak oldukları iddiasındadır. Buna karşın mahkemece, davacılar tarafından ilgili sözleşmeler kapsamında, davalı Aycan’a ödeme yapılıp yapılmadığı tartışılmadığı gibi diğer davalıların haksız fiil sorumluluğu da değerlendirilmemiştir. Bu durumda yapılan açıklamalar kapsamında, davacıların hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle, yetersiz gerekçe ile sonuca gidilmesi doğru görülmemiş, hükmün E.. B.. dışındaki davacılar yararına bozulması gerekmiştir.2- Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; mahkemece davacı Ercan tarafından, ortaklık bedeli adı altında yatırılan bedelin iadesine karar verilmişse de söz konusu havalenin alıcısının davalı Aycan olmadığı dikkate alınmaksızın ve havale alıcısı ile davalı Aycan arasında ne tür bir hukuki ilişki olduğu tartışılmaksızın sonuca gidilmesi dahi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.3- Bozma neden ve şekline göre, davacılar vekilinin davacı E.. B.. yönünden ve vekalet ücretine ilişkin tavzih kararı hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı E.. B.. dışındaki davacılar yararına (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı Aycan yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma neden ve şekline göre davacılar vekilinin davacı E.. B.. ile vekalet ücretine ilişkin tavzih kararı hakkındaki temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 19.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.