Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14166 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7411 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İSTANBUL(KAPATILAN) 48. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 26/12/2012NUMARASI : 2011/308-2012/325Taraflar arasında görülen davada İstanbul(Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/12/2012 tarih ve 2011/308-2012/325 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 19/09/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı I. Bank A.Ş. vekili Av. E. I., ile TMSF vekili Av. C. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi M. A. B. tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, asıl davada, müvekkilinin birikimi olan 23.200 USD sini Kayseri E. Bank AŞ ne yıllık %25 akdi faizi ile 03/11/1999 tarihinde yatırdığı, bankanın da bu akdi faizi ödeme yükümülüğünün bulunduğu, bu güne kadar akdin feshedilmediği gibi müvekkiline ödeme de yapılmadığını ileri sürerek, bu alacağın şimdilik 1.000 TL sinin hesap açılış tarihinden itibaren işleyecek akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise müvekkili tarafından yatırılan toplam 25.000 USD'nin hesap açılış tarihinden itibaren işleyecek akdi faiz ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı ve ihbar olunan TMSF vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı bankanın davacıdan yazılı olarak aldığı havale talimatına dayalı olarak E. Bank Off Shore şirketindeki hesaba ödendiğine dair bir belgenin bulunmadığı, bunun Off Shore hesabına alacak kaydedildiği ve banka bünyesinden çıkmadığı, yine bankada bir hesaba geçirildiği ve geçersiz havale talimatı ile Off Shore hesabına alacak kaydedildiği, davalı bankada kalan bu mevduattan bankanın yaptığı işlemlerden dolayı davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile, 1.000 USD nin vade sonuna kadar %25 oranında, vade sonundan 06/06/2011 e kadar kamu bankalarının vadesiz USD hesabına uyguladıkları faiz ve dava tarihinden ödeninceye kadar kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizin uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile, 22.200 USD nin vade sonuna kadar %25 oranında, vade sonundan 06/06/2011 e kadar kamu bankalarının vadesiz USD hesabına uyguladıkları faiz ve dava tarihinden ödeninceye kadar kamu bankalarının 1 yıl vadeli USD mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizin uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, davacıya ait mevduatın off shore hesabına aktarılarak tüketildiği iddiasından kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup, zaman itibariyle dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken 818 sayılı BK'nın 83. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. Somut olayda da, davacı taraf asıl davada tercih hakkını kullanmış ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istemiş, birleşen davada ise alacağın yabancı para üzerinden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. O halde, mahkemece davacının, alacağın Türk Lirası üzerinden ödenmesi yönündeki tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2- Öte yandan, asıl davada 1.000 TL'nin davalıdan tahsili talep edilmiş olmasına karşın, mahkemece yapılan yargılama sonunda, söz konusu talep aşılarak 1.000 USD'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davacı Y.. A..'tan alınarak asıl ve birleşen davada davalı Ing Bank A.Ş.'ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 19/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.