Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14056 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6675 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ADIYAMAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/01/2013NUMARASI : 2011/59-2013/9Taraflar arasında görülen davada Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 08/01/2013 tarih ve 2011/59-2013/9 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 02/09/2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. A. B.Ç. ve davalılardan Adıyaman Tapu Sicil Müdürlüğü vekili Av. ....... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan M.. S..'ya konut kredisi kullandırdığını, sözleşme gereği taşınmaz üzerine müvekkili lehine ipotek tesis edildiğini, davalının sahte ipotek kaldırma yazısı ile ipotek kaydını terkin ettirdiğini, davalılardan M.. K..'ın eylemi itiraf ettiğini, davalı Tapu Sicil Müdürlüğü çalışanlarının bazılarının da olaya karıştığını, taşınmazın ipoteğin fekkinden önce R.. G.. isimli kişiye satıldığının öğrenildiğini, davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün tapu devrini bankaya bildirme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davalıya kullandırılan kredinin tek ayni teminatının ortadan kalktığını ileri sürerek, ipoteğin aynı tarih, derece ve yevmiye numarası ile yeniden tapuya tescilini, bankanın zararının tespit edilmesi halinde davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili, yolsuz tescilin düzeltme imkanının mevcut olduğunu, zarardan söz edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı M.. S.., davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dahili davalının taşınmazı ipotek kaydını bilerek satın aldığı, davalılar açısından sorumluluğun doğmadığı, davacının hali hazırda bir zararının iddia ve ispat edilmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, sahte olarak düzenlenen belgeye dayalı olarak terkin edilen ipoteğin yeniden tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, ipoteğin terkinine ilişkin yazının sahte olduğu iddiasıyla ilgili olarak mahkeme tarafından bir değerlendirme yapılmış değildir. Ayrıca, dava konusu ipotek, davalılardan M.. S.. tarafından davacı bankadan kullanılan kredi nedeniyle ve bu kredi ile satın alınan taşınmazın tapu kaydına konulmuş olup, söz konusu kredi borcunun tamamen ödenmediği hususunda bir çekişme bulunmamaktadır. Bu durumda, öncelikle ipoteğin fekkine ilişkin yazının sahte olup olmadığının değerlendirilmesi ve kredi borcunun tamamen ödenmemiş olması sebebiyle, davacı bankanın ipoteğin yeniden tesisini talep etmekte hukuki yararının bulunduğu kabul edilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulmasını gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.