Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1403 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18900 - Esas Yıl 2014





ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 23/06/2014 tarih ve 2014/204-2014/181 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı ile alacağını müvekkiline temlik eden dava dışı ...'nun yine dava dışı olan limited şirketin ortakları ve müdürleri olduklarını, ... 'nun yasa gereği sorumlu olması nedeniyle ortağı ve müdürü bulunduğu limited şirketin vergi borçlarını ödedikten sonra davalının payına düşen kısım yönünden kendisine rücu ettiğini ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, aleyhine başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu, ...'nun icra dosyasına konu alacağını temlik sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki davaya konu ilişkinin ticari bir ilişki olmadığı, davanın mutlak ticari bir dava niteliği taşımadığı gibi her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili de bulunmadığı, yine tarafların da tacir olmadıkları, dolayısıyla işbu davanın nispi ticari dava olarak da kabul edilemeyeceği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.Dava, davalının ortağı ve müdürü olduğu dava dışı limited şirketin vergi borcundan hissesi oranında sorumlu olduğu iddiasına dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı taraf, alacağını kendisine temlik eden dava dışı ... ile davalının, yine dava dışı olan limited şirketin ortağı ve müdürü olduklarını, alacağı temlik eden ortağın, yasa gereği sorumlu bulunması nedeniyle şirketin vergi borcunu ödediğini, daha sonra davalının hissesine düşen kısmın tahsili için icra takibi başlattığını ancak davalının itirazı ile bu takibin durduğunu ileri sürmüş, mahkemece ise taraflar arasındaki ilişkinin ticari bir ilişki olmadığı gibi uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile de ilgili bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesi uyarınca tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın anılan Kanun'da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari davalardandır. Aynı Kanun'un 5. maddesi uyarınca da, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, davacı dava dışı şirket ortağından alacağı temlik alan kişi olup davaya konu temel ilişkinin limited şirket ortaklığından kaynaklanması, diğer bir deyişle davalının sorumluluğunun limited şirket ortağı olmasına bağlı tutulması ve limited şirkete ilişkin düzenlemelerin de 6102 sayılı TTK'da öngörülmüş bulunması karşısında işbu dava mutlak ticari dava niteliğindedir. Bu itibarla, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği dikkate alınarak işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 06.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.