Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1395 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1167 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/11/2011 tarih ve 2008/149-2011/209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar-karşı davalı vekili, müvekkillerinin ‘...’ ibareli tanınmış markaları olduğunu, davalının ise aynı ibareyi adına kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, daha önceden de ...Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 1996/331 esas sayılı dosyasında davalı şirket ortağının ‘...’ ibareli markasının iptaline hükmedildiğini, 19.09.2003 tarihli muvafakatname ile davalı şirketin eski ortaklarından ...’a markayı kullanma izni verildiğini, ancak bundan iki yıl sonra izinleri olmadığı halde adına markayı tescil ettirdiğini, markalar arasında iltibas tehlikesi bulunduğunu, davalının haksız rekabete neden olan eylemi nedeniyle zarara uğradıklarını, davalının tüketicilere kendilerini markanın sahibi gibi lanse ederek haksız kazanç sağladığını, olay nedeniyle manevi zarara uğradıklarını, itibarlarının zedelendiğini ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğünü, 10.000 TL maddi, 50.000 TL manevi, 50.000 TL itibar tazminatının tahsilini, 19.09.2003 tarihli muvafakatnamenin iptalini, ‘...’ ibaresinin tanınmış marka olarak tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, davacının markasını uzun yıllardır kullanmadığını, kendilerine ‘...’ ibaresinin kullanılması konusunda muvafakatname verildiğini, davacıların haksız fiilleri nedeniyle zarara uğradıklarını ileri sürerek, asıl davanın reddini, karşı davada ise markanın hükümsüzlüğünü, 2.000 TL maddi ve 4.000 TL manevi tazminatın davacılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1996/331 esas sayılı dosyasında davacıların hak sahipliğinin belirlendiği, davacı İstirati ...’in 19.09.2003 tarihinde markanın kullanımı konusunda muvafakatname verdiği, davalının başvurusunun kötü niyetli olduğu, davalının markasını hükümsüz kılınıncaya kadar kullanabileceği, tanınmışlık isteminde öncelikle TPE’ne başvuru yapılması gerektiği, muvafakatnamenin iptali için gerekli şartların oluşmadığı, davacının markasını halen kullandığı, davacıların marka haklarını kullanmak için yaptıkları işlemlerin hukuka aykırılık taşımadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Ancak, davacı taraf hükümsüzlük talebiyle birlikte 19.09.2003 tarihinde noter tarafından düzenlenmiş bulunan markanın kullanım (lisans) hakkının devrine ilişkin sözleşmenin de iptalini istemiştir. Mahkemece, yukarıda anılan gerekçeyle davacının bu talebinin reddine karar verilmiş ise de, söz konusu muvafakatnamenin verilmesinden sonra davalı tarafın hükümsüzlüğüne karar verilen markayı adına kötü niyetle tescil ettirdiği kabul edildiğine göre, bu sebebin aynı zamanda söz konusu muvafakatnamenin (lisans sözleşmesinin) iptali için de haklı neden oluşturup oluşturmadığı tartışılmaksızın, sadece davalının muvafakatnameye dayanarak alt lisans veremeyeceği, başkasına kullandıramayacağı, devredemeyeceği gerekçesiyle iptal talebin reddedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 05,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 23.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.