MAHKEMESİ : SAKARYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2011/692-2013/349Taraflar arasında görülen davada Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2013 tarih ve 2011/692-2013/349 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili şirketin üstlendiği Adapazarı 3.grup Göl Prizi ve İsale Hattı İnşaatı'nda meydana gelebilecek zararlardan dolayı, davalı sigorta şirketi ile başlangıç tarihi 23/03/2002 olan “İnşaat ALL Risk” sigorta poliçesi yapıldığını, poliçenin süresinin son olarak 28 numaralı zeyilname ile 05/04/2010 tarihinden 11/08/2014 tarihine kadar uzatıldığını, bahse konu zeyilname ile inşaat işleri için poliçe limitinin 84.000.000 TL olarak belirlendiğini, davacı şirketin Adapazarı 3. grup göl prizi ve isale hattını inşaatını tamamlama aşamasına geldiğini ve yapımı tamamlanan hatlara deneme amaçlı su verilmeye başlandığını, 04.11.2010 tarihinde su verilmesi sırasında meydana gelen arızalar neticesinde, maddi zarar oluştuğunu, hasarların giderilmesi için müvekkilince 294.095,58 TL imalat tutarı ödendiğini, bahse konu meblağın sigorta poliçesinde belirlenen limit dahilinde olup, davalı şirketin bu bedeli davacı firmaya ödemesi gerektiğini, hasar bedelinden muafiyet tenzil edildiğinde de 285,175,58 TL'lik kısmın davalı sigorta şirketinin ödemesi gerektiğini ileri sürerek bu miktarın faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının sigortalı olmayıp sigorta ettiren olduğunu, poliçe ile belirlenen muafiyet bedelinin 5.000 USD değil, 25.000 USD olduğunu, yapılan ekspertiz çalışması sonrasında meydana gelen hasar bedelinin 139.567 TL olduğunun tespit edildiğini, hasar tespitinden 37.360 TL'lik su tenzili yapıldıktan sonra nihai hasar bedelinin 102.707 TL olarak bulunduğunu, tespit edilen hasarın muafiyet altında olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, Adapazarı 3.grup Göl Prizi İsale Hattı'nın inşaatı sırasında taraflar arasında 11/08/2014 tarihine kadar uzatılan İnşaat ALL Risk Sigorta Poliçesi düzenlendiği ve davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, isale hattının yapımının tamamlandığı ve bu yapımı tamamlanan hatta su verilmesi esnasında 04.11.2010 tarihinde muhtelif hasarların meydana geldiği, bu hasarlar nedeni ile onarım yapıldığı, inşaat sigortası poliçesi ile kapsam dışı bırakılmış olan tüm riskler açıkça belirtilmesi gerektiği belirtilmemiş olan tüm risklerin teminat kapsamında sayılacağı, bu kapsamda sigortalı tarafından yapılan işin mahiyeti gereği isale hattı ile ilgili inşaatın test edilmesi amacı ile yapılacak test işlemlerinin ve bu test işlemleri sırasında kullanılacak test suyunun sözleşme kapsamında olduğu, ihale tenzilatının gerçek zararın hesaplanmasında uygulanamayacağı, rizikonun gerçekleştiği gün itibari ile her bir hasarda uygulanacak muafiyet tutarının 25.000 USD olduğu gerekçeleriyle 255.345,58 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ihtarnamenin tebliğ tarihi olan 01/04/2011 tarihinden 7 gün sonrası olan 07/04/2011 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin yürütülmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Mal sigortalarında sigorta ettirenin geçerli bir sigorta akdi yaptırabilmesi için malın menfaatine de sahip olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta her ne kadar poliçe all risk poliçesi ise de deneme çalışması esnasında riziko nedeniyle zayi olan suyun davacıya değil, dava dışı Hazineye ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacının zayi olan suyu satın aldığı yolunda bir iddia ileri sürmediğine göre zayi olan suyun sigorta kapsamında olmadığının kabulü gerekir. Bu itibarla mahkemece bu husus nazara alınmadan su bedeline de hükmedilmesi doğru olmamış, davalı vekilinin bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.