Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13920 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6839 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 01/08/2013NUMARASI : 2010/526-2013/399Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 01/08/2013 tarih ve 2010/526-2013/399 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacı nezdinde yurtiçi nakliyeci sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı A. Petrol ve Petrol Ürünleri Nak Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti'nin taşıma hizmetleri sözleşmesi yaptığı C. Lojistik Ltd. Şti'nin müşterilerine ait emtiaların Gebze'den Adana'ya taşımak üzere davalıya ait araca yüklendiğini, 20/03/2009 tarihinde Aksaray'da aracın devrildiğini, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza sonucu araçta taşınan emtiaların hasarlandığını, hasardan dolayı sigortalı şirkete 67.619 TL hasar tazminatının ödendiğini alt taşıyıcı olan davalı şirketin bu zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek hasar bedelinin davalıdan rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, TTK'nın 788. maddesi gereğince yapılmış bir hasar tespiti bulunmadığından davacının dava hakkının düştüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava dışı sigortalı şirketin asıl taşıyıcı olduğu, dava konusu taşımada da dışı şirkete ait malların fiilen davalı tarafından taşınması sırasında meydana gelen tek taraflı trafik kazasında emtiaların hasarlandığı, hasara ilişkin tutanakların kazadan birkaç gün sonra tutulduğu, her ne kadar TTK'nın 788. maddesi kapsamında bir tespit yaptırılmamış ise de, aynı maddenin son fıkrasına göre davalının sürücüsünün tam kusurlu olup, zarar davalının ağır kusuru sonucu oluştuğundan davalının dava hakkının düştüğü savunmasına itibar edilemeyeceği, malların imha edilmiş olması nedeni ile sovtaj tespitini mümkün olmadığı, hasar bedeli olan toplam 67.619 TL'nin emtiaların sahibi olan dava dışı şirket tarafından sigortalı şirkete fatura edildiği ve sigortalı şirketin anılan hasar miktarını ödediği, davacının da taşıyıcı sigortalının mevcut zararının 11/02/2010 tarihinde ödediği dolayısıyla davalı tarafa davacının rücu hakkının doğduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 67.619 TL'nin 11/02/2010 tarihinden avans faizi ile tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, davacının, yurt içi nakliyeci sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında üst taşıyıcıya ödediği hasar bedelinin alt taşıyıcıdan rücuan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak Dairemizin yerleşik uygulamasına göre, 6762 Sayılı TTK'nın 788/3. fıkrası gereğince taşıyıcının ağır kusurlu sayılabilmesi, kasta yaklaşan bir kusur halini ifade etmekte olup somut olay bakımından davalı taşıyıcının bu nitelikte bir kusurunun varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Bu itibarla, mahkemece davalı taşıyıcının TTK'nın 788/3. maddesi gereğince ağır kusurlu olduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bu nedenle davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 17/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.