ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada sliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06/05/2014 tarih ve 2012/395-2014/162 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davacının işlettiği oteli 29/01/2007 tarihinde davalıya devir ettiğini, karşılığında 21.000,00 TL miktarında senet düzenlendiğini, ancak senedin arkasına devir edilen iş yerinin devir tarihine kadar su, elektrik ve belediye borçları ödenmeden senedin geçerliliği yoktur şeklinde şerh verildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine tahsili hususunda ... İcra Müdürlüğü'nün 2007/4488 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptıklarını ancak davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine 3 İcra Hukuk Mahkemesi'ne açmış bulundukları davanın kabulüne dair kararın Yargıtay 12. Hukuk Dairesince senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinden itirazın kaldırılması yönündeki kararın bozulmasına dair karar verildiğini ileri sürerek, iş yerinin devrinden dolayı 21.000.00 TL alacağının vade tarihi olan 28.02.2007 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Dairemizin 12.12.2011 tarihli bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama sonunda, bilirkişi raporunda davalının davacıya 11.547,24 TL borçlu olduğu yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi tarafından en son sunulan 03.02.2014 tarihli ek raporda davacının dönemine ait olup davalının ödemiş olduğu miktarlarının toplamının 10.112,32 TL olduğunu ortaya koyduğu, bu durumda davalının Marmaris ... otelini devir alması nedeniyle tanzim edilmiş olan 28.02.2007 ve 21.000,00 TL'lik bonodan dolayı davalının 11.547,24 TL borçlu olduğu, ancak bilirkişi davalı tarafından ödenen davacı dönemindeki 10.112,32 TL'lik miktarın icra dosyasındaki asıl alacak olan 21.000,00 TL ile işlemiş faiz olan 859,56 TL'nin toplamından çıkarıldığı, davacı vekilinin ise senet tanzim tarihinden itibaren faiz talep ettiği, bilirkişinin bu durumda faizi de alacağa dahil etmesinin mükerrer ödemeye neden olacağı, bu nedenle 21.000,00 TL üzerinden bu miktar çıkarılarak davacının 10.887,68 TL üzerinden davasının kabulüne karar verilmesinin gerektiği, her ne kadar davacı tarafça ticari faiz talep edilmiş ise de, alacağa ilişkin olan bononun ... otel ve resturanta ait elektrik ve belediye borçları ödenmeden senedin geçerli olmayacağı, senede yazıldığından senedin kayıtsız şartsız borç ikrarını içermemesinden dolayı bono vasfında olmayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.887,68 TL'nin 28/02/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1 - Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2 - Davacı vekili, dava dilekçesinde reeskont faiz uygulanmasını talep etmiş, mahkemece davaya konu senedin bono niteliğini haiz olmadığı gerekçesiyle kabul edilen miktara yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir. Ancak, taraflar arasındaki ilişkinin ticari işletme devrinden kaynaklandığı ve bu hali ile uyuşmazlığın ticari iş ve mutlak ticari dava olduğu göz önüne alınmaksızın hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden H.U.M.K'nın 438/7 maddesine göre kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde yer alan “yasal faizi” ibaresinin çıkartılarak, yerine “reeskont faizi” ibaresinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.