Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1375 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17269 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 04/04/2013NUMARASI : 2012/175-2013/162Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 04/04/2013 tarih ve 2012/175-2013/162 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar F.. Ö.. ve A.. O.. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili bankanın Frankfurt Hamburg Şubesi'ne borçlu olan davalılar hakkında Almanya Köln Asliye Mahkemesi'ne başvurularak 02.12.2011 tarihli cebri icra kararı alındığını, anılan kararda davalıların müvekkili bankaya 247.558,58 Euro borçlu olduğu ve 26.05.2010 tarihinden itibaren %5 faiz işlemesi gerektiğinin belirtildiğini ileri sürerek, öncelikle davalıların yurt dışında bulunmaları nedeniyle, tenfiz kararının verilmesi uzun sürebileceğinden ve davalıların mallarını kaçırma ihtimali bulunduğundan taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine ve cebri icra kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar F.. Ö.. ve A.. O.. vekili, davaya konu kararın bir cebri icra kararı olup, gerekçesiz olduğunu, gerekçesiz kararların kamu düzenine aykırılık teşkil edeceğini dolayısıyla tenfiz şartlarının gerçekleşmediğini ayrıca, Almanya ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına dayalı bir anlaşma olmadığı gibi fiili mütekabiliyet dahi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Diğer davalı K.. B.., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, MÖHUK'nın 38. maddesi gereğince yapılan incelemede, ülkemizle ilamın verildiği Almanya Cumhuriyeti arasında karşılıklık esasına dayanan anlaşmanın mevcut bulunduğu, ilamın Türk Mahkemeleri'nin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda olduğu, hükmün kamu düzenine aykırı bulunmadığı, karar veren mahkeme yasalarına göre usulen davalıların çağrıldığı ve davalıların yetkili kılınan hukukun uygulanmadığı şeklinde itirazlarının olmadığı, somut olayda tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Köln Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15 0 503/10 sayılı 02.12.2011 tarihli kararının tenfizine, kararın yerine getirilmesine ve ihtiyati haciz kararının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.Kararı, davalılar F.. Ö.. ve A.. O.. vekili temyiz etmiştir.1- Dava, yabancı mahkeme ilamının tenfizi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde tenfiz şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 53. maddesinde belirtilen ve aynı zamanda dava şartı niteliğinde bulunan ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesini havi bulunmayan tenfiz dilekçesi ekindeki belgelere göre tenfiz kararı verilmesi doğru görülmemiş, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yarına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, mümeyyiz davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 22.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.