Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13736 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6587 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2013NUMARASI : 2009/1032-2013/508Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 30/12/2013 tarih ve 2009/1032-2013/508 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin taşınmak üzere davalıya teslim ettiği içinde cep telefonu kontör yükleme kartları bulunan kolilerin davalı tarafından alıcılarına eksik veya hiç teslim edilmediğini, zarar bedelinin tazmini için başlatılan takibe davalının haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı tarafından koli içeriğinin beyan edilmeden teslim edildiğini, bu nedenle müvekkilinin hasardan sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafın su baskını sonucu tüm evrak ve belgelerin zayi olması nedeniyle başka belge sunamadıklarını beyan ederek defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine sunmadığı, kolilerin kargo firmasına 06.08.2004 tarihinde ambar tesellüm fişleri ve sevk irsaliyeleri ile birlikte teslim edildiği, sevk irsaliyelerinde koli içinde bulunan kontörlerin miktarı, seri numaraları ve bedellerinin yazılı olduğu, davalı taşıyıcının kurye ve sorumlu elemanları ile gönderilen kartların alıcıları tarafından düzenlenen durum tespit tutanaklarına göre eksik teslimin yapıldığının ve miktarının sabit olduğu, davacının eksik teslim edilen kontör kartlarının seri numaralarını çok kısa zamanda (bir günlük sürede) tespit edebildiği, dava konusu beş adet faturanın açıklama kısmında belirtildiği üzere seri aralığının ve bu seri aralığına göre miktar ve birim fiyatlarının belli olduğu, GSM şirketine yazılan müzekkereye verilen cevapta kayıp kontör kartlarının kullanıma kapatılmasının teknik olarak mümkün olduğu, kayıp kontör kartları üzerinde herhangi bir bloke işleminin uygulanmadığı ve kartların tamamının kullanıldığının bildirildiği, dolayısıyla davacının kontör yükleme kartlarını konuşmaya kapatma imkanı bulunduğu halde bunu yapmaması nedeniyle ortaya çıkan zarardan kendisinin sorumlu olduğu, sadece kontör kartlarının kaybolması nedeniyle kartların yeniden basım ve düzenleme masraflarını talep edebileceği,alacak miktarının yargılama sonucunda belirlendiği, dolayısıyla davacının icra inkar, davalının kötüniyet tazminatı taleplerine ilişkin koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının icra takibine itirazının 35.84 TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 35 oranını geçmemek kaydıyla reeskont faizi yürütülerek takibin devamına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında eksik teslim nedeniyle uğranılan zarara yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Ancak, Dairemiz bozma ilamında eksik teslimin varlığının belirlenmesi durumunda, taşımaya konu kontör yükleme kartlarının kullanıma kapatılması halinde, kartların yeniden basım ve düzenleme masraflarının istenebileceği belirtilmiş olup somut olayda kontör kartlarının kullanıma kapatılmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, kontör kartlarının kullanıma kapatılmaması nedeniyle davacının zararının artmasına neden olup olmadığı hususunda gerekirse yeni bir bilirkişi raporu alınarak müterafik kusur değerlendirmesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksinin kabulü ile zararın oluşmasında tüm sorumluluğun davacıya yüklenmesi suretiyle yazılı şekilde karar tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.