Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13705 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9778 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BİRECİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2010/605-2013/71Taraflar arasında görülen davada Birecik Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.02.2013 tarih ve 2010/605-2013/71 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsiline yönelik başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalının % 40'dan aşağı olmamak üzere tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, takip konusu borcun ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takip konusu 13.013,88 TL'nin %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir.Davacı 4 adet faturaya dayalı 11.400 TL, ayrıca maaş olarak 1.300 TL talep etmiştir.Davacının ibraz ettiği faturalardan üçü kapalı düzenlenmiş ise de, 134150 nolu fatura üzerinde davacının imzasının görülememesi nedeniyle kapalı düzenlendiği anlaşılamamaktadır. Ayrıca, mahkemece her ne kadar faturanın kapalı düzenlenmesi ile ilgili olarak örf adet olup olmadığı sorulmuş ise de, taşımanın yapıldığı yerin Şanlıurfa olmadığının iddia edilmesinin yanı sıra, altı imzalı kapalı faturanın bedelin ödendiğine karine oluşturmasına rağmen mahkemece cevabi yazıya itibar edilerek karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece takibe ekli 3 faturanın kapalı düzenlenmesi nedeniyle bedellerinin ödendiğinin karine teşkil ettiği kabul edilerek, karinenin aksinin ispatının davacıya düştüğünün dikkate alınması gerekir. Öte yandan, bahsi geçen 4. faturanın ise davacının imzasını içerip içermediği, kapalı olup olmadığı anlaşılamamakla birlikte, bu faturanın aslı getirilerek evvelemirde bunun belirlenmesi, kapalı fatura olmaması halinde davalı akdi ilişkiyi inkar etmeyip bedelin ödendiğini savunduğuna göre ispat külfetinin davalıda olduğu gözetilerek karar verilmesi gerekir. Ayrıca davacının icra takibinde talep ettiği 1.300 TL maaşın kaynağının ve delillerinin ne olduğu davacıdan sorulmak suretiyle bu kalem için de bu şekilde sonuca gidilmesi gerekirken, bu hususlara hiç değinilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2-Öte yandan, davacı taraf takip talebinde işlemiş faiz talep etmiş olup davacının davalıyı temerrüde düşürüp düşürmediği araştırılmadan işlemiş faize yönelik hüküm kurulması da doğru bulunmamış kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.