Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13685 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14971 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ANTALYA (KAPATILAN) 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 15/11/2012NUMARASI : 2011/139-2012/220Taraflar arasında görülen davada Antalya (Kapatılan) 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 15.11.2012 tarih ve 2011/139-2012/220 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03.09.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil R.. D.. ve davalılardan Vakıf Emeklilik A.Ş. vekili Av. G. E dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin 2004 ve 2005 yıllarında mevcut mevduatını değerlendirmek amacıyla Vakıf Emeklilik A.Ş. Antalya Acentesi olan davalı O.. S.. Aracılık Hizmetleri ile görüştüğünü, akabinde de yetkili acentenin kendisi için tek primli hep yatırım sigortasının uygun olduğunu söylemesi ve çeşitli garantiler vererek müvekkilini söz konusu sigorta sözleşmesini kurmaya ikna ettiğini, varılan mutabakatın ardından müvekkilinin 5 ayrı tarihte toplam 61.800,00 USD ve 98.945,00 EURO'yu davalı acente aracılığıyla diğer davalı Vakıf Emeklilik A.Ş. uhdesine geçirdiğini, yapılan ödemelere ilişkin 3 ayrı poliçenin düzenlenmesine rağmen iki ayrı ödemelere dair poliçelerin ise (27.415,00 EURO ve 20.030,00 EURO'luk) bugüne kadar düzenlenmeyip gönderilmediğini ileri sürerek prim ödemeleri yapılan sigorta sözleşmelerinin kurulduğunun tespiti ile ödeme tarihlerinden itibaren Vakıf Emeklilik kayıtlarına tesciline, bu istem kabul görmez ise müvekkilince 03/06/2005 tarihinde yapılan 27.415,00 EURO ve 15/07/2005 tarihinde yapılan 20.030,00 EURO olmak üzere toplam 47.445,00 EURO'nun ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Vakıf Emeklilik A.Ş. vekili diğer davalı acentenin sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkisinin bulunmadığını, davacının iddia ettiği üzere A tipi acente de olmadığını, davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin müvekkili şirketi bağlaması ve sigorta primi olarak kabul edilmesinin de olanaklı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı O. A. (O.. S.. Aracılık Hizmetleri) O.. S..'nın bir şahıs firması olması ve tüzel kişiliği bulunmadığını, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da; davacının iddialarının asılsız olduğunu davacının başvuru formundaki bedelleri ödediğini ispat etmesi gerektiğini, zira başvuru formunun makbuz niteliğinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporlarına göre, başvuru formunun ön yüzünde prim ödeme şeklinin kredi kartı ve banka havalesi olmak üzere 2 şekilde yapılacağı, başvurunun Vakıf Emeklilik A.Ş. tarafından kabul edilip poliçenin tanzim edilmesi halinde prim ödemesi olacağını ve prim ödemelerine mahsup edileceğini, davacının acenteye ödediğini iddia ettiği primlerin ödendiğini ispata yarar delile rastlanmadığı, gerekçeleriyle davalı acente hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan,davalı sigorta şirketi hakkında ise esastan reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava davacı tarafından davalı sigorta şirketi acentesine yapılan beş ayrı ödemeden üçüne sigorta poliçesi tanzim edilerek gönderildiği buna karşın 03.06.2005 ve 15.07.2005 tarihlerinde yapılan iki ayrı ödemeye ilişkin sigorta poliçesi tanzim edilerek gönderilmediği iddiasına dayalı sigorta sözleşmelerinin kurulduğunun tespiti ile davalı sigorta şirketi kayıtlarına tesciline bu istemin kabul edilmemesi halinde ise söz konusu poliçeler için yapıldığı iddia edilen ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü bakımından üzerine durulması gereken iki temel sorun bulunmaktadır.Bunlardan ilki acentenin prim tahsiline yetkisinin bulunup bulunmadığı diğeri ise davacı tarafından ileri sürülen primlerin ödenip ödenmediğidir.O. A.-O.. S..'nın yapılan ödemeyi tahsile yetkili yetkili olup olmadığının belirlenmesinde, 01.08.1997 tarihli Ticaret Sicili Gazetesi'nde esasları yayınlanan 12.06.1997 tarihli acentelik sözleşmesinin 11. maddesine göre; davalılardan O.A.'in Hayat, Hastalık ve F.K. branşlarında sigorta teklifnamesi düzenleyerek sigorta şirketine göndermeye, gerekiyorsa sıhhi muayene yaptırmaya, şirketin kabul ederek tanzim edeceği ve kendisine göndereceği poliçeleri sigorta ettirenlere vermeye, pey makbuzları ve primin ilk taksidini tahsile ve şirketçe tahakkuk ettirilecek ücret indirimlerini hak sahiplerini tediyeye yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere davalılar arasında görülen acentelik sözleşmesinde acentenin yetkileri sınırlandırılmış, sözleşme kurulması aşamasındaki yetkisi teklifname hazırlayarak sigorta şirketine iletmek olarak belirlenmiştir. Ancak acenteye primin taksitlendirilmesi halinde ilk primin tahsili hususunda da yetki verilmiştir. Davalı acentenin prim tahsili hususundaki yetkisinin ilk primin tahsili olarak sınırlandırılması primin tamamının tahsili bakımından yetkili olmadığı anlamına gelmez, acentenin yetkisinin ilk prim ile sınırlandırılması primin taksitlendirilmesi ihtimaline yönelik bir hüküm niteliğindedir, primin peşin olarak ödenmiş olması halinde acentenin primin tamamını tahsile yetkili olduğunun kabulü gerekir. Dosyada mevcut 21.11.2007 tarihi Ticaret Sicili Gazetesi'nde de acentelik sözleşmesinin feshi sebeplerinden birisi olarak davalı acentenin tahsil ettiği primleri sigorta şirketine intikal ettirmemiş olması gösterilmiştir. Öte yandan Dairemizin 2012/18603 Esas, 2013/9926 Karar sayılı ilamıyla da davalı acentenin prim tahsiline yetkisinin olduğu kabul edilmiştir.Davalı acentenin prim tahsiline yetkili olduğu bu şekilde belirlendikten sonra davacı tarafından yapıldığı ileri sürülen ödemelerin gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesinde; davacı ile acente arasında imzalandığı tartışmasız bulunan "Tek Primli Hepyatırım Sigortası Başvuru Formu" değerlendirildiğinde söz konusu formda sigorta priminin tamamı bir defada kredi kartı veya banka havalesi yoluyla ödenir denildikten sonra prim ödeme şekli olarak "banka havalesi" şıkkı işaretlenmiş ise de, acente tarafından düzenlenen "Tek Primli Hepyatırım Sigortası Alındı Belgesi" başlıklı matbu belgede yapılan ödemenin ön ödeme olduğu, başvurunun Vakıf Emeklilik A.Ş. tarafından kabul edilip poliçenin tanzim edilmesi halinde prim ödemesi olacağı belirtilmiş olup, söz konusu başvurunun tek primli olması ve başvuru formuyla alındı belgesinin aynı numaraları taşıması karşısında alındı belgesi başvuru formunda yazılan miktar için makbuz hükmündedir. Davalı sigorta şirketince söz konusu evrakların sahteliği ise iddia edilip savunulmadığı gibi, davacı tarafından tüm başvuru formlarının aynı şekilde tanzim edilmesine rağmen acenteye elden yapılan ödemeler karşılığında dava konusu olmayan üç adet poliçenin tanzim edilerek kendisine gönderildiği iddiasına da davalı sigortaca cevap verilmiş de değildir.Bu durumda mahkemece,davalı acentenin prim tahsiline yetkili olduğu ve davacı tarafından 03.12.2004 ve 03.06.2005 tarihlerinde iki adet poliçe için başvuru formlarında yazılı miktarlar kadar ödeme yapıldığının kabulü gerekirken yazılı şekilde ve hatalı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması hatalı olmuş ve kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 12.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.