MAHKEMESİ : İZMİR(KAPATILAN) 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2012/367-2013/104Taraflar arasında görülen davada İzmir(Kapatılan) 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/03/2013 tarih ve 2012/367-2013/104 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 05.09.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. Ö. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalı tarafın müvekkili olan şirket ve distribütör ile 31.01.2010 tarihli satış sözleşmesinin imzaladığını, sözleşmenin 2. maddesi gereği sözleşme süresince işyerinde müvekkili olan şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerini satmayı ve bulundurmayı, 9/B maddesi gereği bira satışına ilişkin faaliyetlerini kısmamayı ve bira satışını azaltacak davranış ve eylem içine girmemeyi, 6. maddesi gereği işyerini başkasına devretmemeyi, ortak almamayı kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmeye konu işyerinde Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/16-16 D.İş sayılı dosyası ile yapılan tespitte, işyerinin sözleşmenin 16. maddesine aykırı olarak üçüncü şahsa devredildiğinin, müvekkili şirket tarafından satışı gerçekleştirilen biraların işletmede satış amaçlı bulundurulmadığının ortaya çıktığını, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 16. maddesinde davalının sözleşme maddelerinden herhangi birini ihlal etmesi veya işyerini kısmen veya tamamen çalıştırmaması, işletmeyi devretmesi halinde müvekkili şirkete sözleşme gereği aldığı her türlü mali yardım ve katkı ile birlikte 100.000,00 USD cezai şartı nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafa sözleşmede verilmesi planlanan mali katkının 21.241,05 TL’lik kısmının da verildiğini, sözleşmeyi ihlal eden davalıdan 100.000,00 USD cezai şart ve 21.241 TL katkı tutarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, sözleşmenin 6.maddesinde belirtilen nitelikte bir işletme devrinin söz konusu olmadığını, sözleşmeye aykırı bir durumun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davalı tarafından sözleşmenin gereği gibi ifa edilmediği, iş yerinin devredildiğinin sabit olduğu ancak cezai şart miktarının bir tarafın aşırı derecede mağduriyetine yol açacak nitelikte olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 70.000,00 ABD Doları cezai şartın dava tarihinden itibaren devlet bankalarınca Amerikan Dolarına ödenen değişken oranlardaki faiz oranları ile birlikte eylemli ödeme günündeki TL karşılığının ve 21.241,05 TL mali katkı tutarının yine dava tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankası'nın değişken oranlardaki faiz oranları ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin ihlali nedeniyle kararlaştırılan cezai şart ile davalıya ödenen mali katkı bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili, davalının iş yerini dava dışı şirkete devrettiği ve ayrıca iş yerinde davacı şirkete ait ürünleri satmadığı gerekçesiyle sözleşmenin ihlal edildiğini ileri sürerek cezai şartın tahsilini talep etmiştir. Ancak, davalı 31/01/2010 tarihinde sözleşmeyi şahsı adına imzalamış ise de, 23/11/2010 tarihinde dava dışı M.. Ö.. İnş. Tic. Ltd. Şirketini kurmuş ve bu durumu 20/04/2011 tarihli ihtarname ile davacıya bildirdiği halde davacı bu davanın açıldığı tarihe kadar bu duruma sessiz kalmış, bu hususu sözleşmenin ihlali sebebi saymamıştır. Ayrıca davacı taraf 27/01/2012 tarihinde tespit yaptırdığını ve davalı iş yerinde kendisine ait ürünlerin bulunmadığını iddia etmiş ise de, tespit dosyasında bulunan fotoğraftan davalı iş yerinde davacıya ait bir kısım ürünün bulunduğu anlaşıldığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2011-2012 yıllarında dava dışı şirkete davacının önceki distribütörü tarafından mal verildiği ve bu nedenle davacı tarafından fatura tanzim edildiği belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede belirli bir miktar mal alım şartı bulunmadığı da göz önüne alındığında, mahkemece bilirkişi raporundaki bu belirlemeler ve tespit dosyasındaki bilgi ve belgeler göz önüne alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.