MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada (Kapatılan) Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/11/2013 tarih ve 2012/526-2013/396 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03/02/2015 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. .... ile davalı vekili Av. .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin .... İli ... İlçesi .... Köyü'nde bulunan 228-232 parsellerde yer alan 65.000 m2'lik tarlaya, .... cinsi karpuz ektiklerini, karpuzların 29/04/2011 tarihinde davalı şirket tarafından sigortalandığını, ancak dolu vurması nedeniyle tarladaki mahsullerin büyük zarar gördüğünü, bu konuda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/107 D.İş. sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, davalı tarafından zararın karşılanmadığını ileri sürerek, şimdilik 16.000 TL'nin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, 10/10/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini toplam 109.250,82 TL'ye yükseltmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ...'ın toplam zararının 90.720 TL, ...'in 49.272,30 TL olduğu, oluşan zararların tamamının sigorta poliçeleri teminatı kapsamında kaldığı ve zararın tamamından davalının sorumlu olduğu, davalı tarafından dava öncesi 16.09.2011 tarihinde davacı ...'a 19.792,08 TL, davacı ...'e ise 10.949,40 TL ödeme yapıldığı gerekçesiyle davacı ...'ın davasının kabulü ile 70.927,92 TL'nin, davacı ...'in davasının kabulü ile 38.322,90 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, Devlet destekli tarım ürünleri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davacıya ait karpuz ürünü davalı tarafından dolu rizikosuna karşı sigortalanmış, davacı ürününde 15.05.2011 tarihinde yağan dolu nedeniyle meydana gelen zararın bir kısmı davalı tarafından ödenmiş, kalan kısmı ise zararın doluya bağlı dolaylı zarar olduğu ve bu nedenle de teminat kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle ödenmemiştir. Gerçekten de Devlet Destekli Ürün Sigortası Genel Şartlarının teminat dışında kalan halleri düzenleyen A.4.j. maddesine göre, teminat kapsamındaki riskin gerçekleşmesine bağlı olarak ortaya çıkan dolaylı zararlar teminat kapsamı dışındadır. Mahkemece dava konusu zararın teminat kapsamında olup olmadığının tespiti için görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda, dolunun doğrudan ve dolaylı zararlarının bulunduğu, dolu nedeniyle yaprak ve dal aksamının zarar görmesinin, fotosentezin azalmasına, meyvelerin ortada kalması sonucunda güneş yanığına maruz kalmasına neden olduğu, somut olayda da dolaylı zarar niteliğindeki bu zararların teminat kapsamında dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu raporun yukarıda anılan genel şartlar hükmünü yeterince değerlendirip somut uyumazlıkta meydana gelen zararın bu hüküm karşısında teminat kapsamında olup olmadığını yeterince incelediğinden ve hüküm kurulması için yeterli açıklıkta bulunduğundan söz edilemez. Nitekim davalı vekili de yukarıda açıklanan genel şartlar hükmü uyarınca dolaylı zararların teminat kapsamında bulunmadığını savunarak bilirkişi raporuna itiraz etmiş, mahkemece bu itirazlar ek veya yeni bir rapor alınmak suretiyle karşılanmamıştır. Bu durum karşısında mahkemece, davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı yukarıda açıklanan itirazlarının, ek veya gerekirse yeni bir bilirkişi raporu alınması suretiyle karşılanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve değerlendirmeye dayalı olarak, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Yine davalı vekilince, davacının 10.10.2013 tarihli ıslah edilen tutar hakkındaki talebinin zamanaşımına uğradığı, zira tazminat talebinin poliçede belirtilen hasat tarihinden itibaren 2 yılda zamanaşımına uğrayacağı, somut uyuşmazlıkta da poliçede belirtilen hasat tarihinin 03.07.2011 olduğundan, ıslah talebinin zamanaşımına uğradığı savunulmuş, mahkemece davalının bu savunması konusunda da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. O halde mahkemece, davalı vekilinin zamanaşımı savunmasının incelenip değerlendirilerek, bu savunma konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru olmamış, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 05/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.