MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 28/12/2011 tarih ve 2010/10-2011/495 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/01/2013 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ve davalı ... vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankaya devir edilen ...’nin mudisi iken hesabındaki 246.423,40 TL’nin banka çalışanlarının yönlendirmesi ile ... hesabına aktarılmış gibi işlem yapıldığını, ancak paranın davalı banka nezdinde kaldığını, daha sonra bankaya davalı ... tarafından elkonulduğunu, müvekkilinin bu nedenle parasını alamadığını ileri sürerek, 246.423,40 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ... dışındaki davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hesabındaki paranın davalı banka nezdinde kaldığı, dava dışı ...'den paranın tahsil edilme imkanının bulunmadığı gerekçesiyle, davalı müflis ... İflas İdaresi hakkındaki davanın takip edilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına, BDDK hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile 246.000,42 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı ... ve davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve davacıya ait mevduatın davacının talimatı ile ... bankasına gönderilmesi nedeniyle davada taraflar arasında mevduat ilişkisinin bulunmaması ve bu itibarla da davada Bankacılık Kanunu'nun 10. maddesinin uygulanmasının mümkün olmamasına göre mahkemenin zamanaşımı def'inin reddine ilişkin gerekçesi yerinde değil ise de davalının sorumluluğunun BK’nun 41, 55 ve TTK’nun 336. maddelerinden kaynaklanması ve davacının zararının parasını off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren doğması nedeniyle zamanaşımı süresinin bu tarihten başlayacak olmasından ötürü davalı ... ve borcu üstlenen ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.2- Ancak, davacı tarafından ...’ye de husumet yöneltilerek dava açılmış olmasına rağmen mahkemece ... yönünden borcu üstlenen sıfatıyla dava kabul edildiği halde davalı sıfatıyla hakkındaki dava yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3- Ayrıca,uyuşmazlık konusu hesabın açılmasını teşvik eden ...’nin 22.12.1999 tarihinde ...’ye devir olunduğu, 26.01.2001 tarihinde ise ... ile devren birleştirildiği, yine ... ile ...(sonraki unvanı ...) arasında yapılan 09.08.2001 tarihli hisse devir sözleşmesi ile külli halefiyet prensipleri çerçevesinde bu banka ile birleştirildiği, anılan sözleşmenin 6.13 maddesi uyarınca bankanın devir tarihinden önceki döneme ait olması kaydıyla, devir alan bankanın maruz kalabileceği her türlü taleplerden doğacak tüm yükümlülükten ve bunlara ilişkin olarak mahkemelere intikal etmiş bulunan dava, takip ve benzer işlemlerin sonuçlarından ...’nin sorumlu olacağının kararlaştırıldığı, ...’nin uyuşmazlık konusu borcu üstlendiği, davacı alacağının, esasen Fona devredilen ...’nin işlemi olduğu, somut uyuşmazlık itibariyle davalı bankanın ve bunun borcunu üstlenen ...’nin 5411 sayılı Kanun’un 140. maddesi uyarınca harçtan muaf bulunduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde harçtan sorumlu tutulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. Bununla birlikte, davacı tarafından 246.423,40 TL nin tahsili için dava açılmış olup, mahkemece 246.000,42 TL’ye hükmedildiği, buna göre 422,98 TL yönünden davanın kısmen reddedildiği gözönüne alındığında reddedilen miktar yönünden mümeyyiz davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemesi de doğru olmamış, kararı bu nedenle de bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka ve borcu üstlenen sıfatıyla ... vekilinin diğer temyiz itirazların reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı banka ve ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın adı geçenler yararına BOZULMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ...'ye verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalı ...'ne iadesine, 22/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.