Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13537 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6840 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İZMİR(KAPATILAN) 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2013NUMARASI : 2012/501-2013/403Taraflar arasında görülen davada İzmir(Kapatılan) 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 20/12/2013 tarih ve 2012/501-2013/403 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili; müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalıya ait otomobil jantlarını nakliyat abonman sigorta poliçesi kapsamında sigortaladığını, söz konusu malların davalı tarafından CMR kapsamında taşınırken kaza sonucunda hasarlandığını, hasar bedeli olan 96.508,00 TL'nin sigortalıya 18/04/2012 tarihinde ödendiğini, işbu alacağın ödeme gününden itibaren işleyecek kısa vadeli avanslara uygulanan faiz oranıyla davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili; uyuşmazlığın CMR hükümlerine tabi olduğunu, emtianın tamamın ziyaı iddiasının doğru olmadığını, 66 adedinin zarar gördüğünü, zarar miktarının fahiş olduğunu, hasarın da CMR hükümlerine göre hesaplanması gerektiğini, istenebilecek yıllık faiz oranının %5 olduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olabileceğini, 21.221,00 EURO hasar bedelini 28/09/2012 tarihinde ödediklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının işleten sıfatı ile sorumluluğunun sözkonusu olduğu, taşıma esnasındaki kusurdan da sorumlu olduğu, hasarın davalı şirketin çalışanlarının kusurlu davranışları ile meydana geldiği, davaya konu alacağın dayanağını teşkil eden olayın gerek tarih olarak gerekse kaza sebebi de nazara alındığında sigorta poliçesi kapsamında olduğu, hasar bedelinin davacı sigorta şirketince 18/04/2012 tarihinde ödendiği, davacının halef sıfatı ile ödemiş olduğu miktarı ödeme tarihinden itibaren isteyebileceği ve T.C. Merkez Bankası'nın kısa vadeli oranlara uyguladığı değişken oranlardaki faiz miktarını talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile tahsilde tekerrüre sebebiyet vermeyecek şekilde (28/09/2012 tarihinde davalı tarafça 49.647,80 TL ödenmiş olmakla) 96.508,00 TL'nin 18/04/2012 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankası'nın kısa vaadeli avanslara uyguladığı değişken oranlardaki faiz oranlarıyla davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava, taşıma sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu zararın meydana geldiği taşıma Türkiye Almanya arasında olup CMR’ye tabidir. Bu nedenle değerlendirmenin bu Konvansiyon hükümlerine göre yapılması zorunludur. Yükün hasara uğraması halinde tazminatın nasıl hesaplanacağı CMR 25. madde hükmünde düzenlenmiştir. Anılan madde ile eşyanın ziyaı durumunda tazminatın hesaplanmasını düzenleyen anlaşmanın 23. maddesine atıf yapılmıştır. Buna göre ilk olarak yine eşyanın değeri yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki borsa fiyatı, borsa fiyatı yoksa piyasa değeri, eşyanın bir piyasa değeri de bulunmuyorsa herkes için ifade ettiği objektif değere göre hesaplanır (11. HD, 30.03.2012 gün ve 2010/13835- 5010 E.K. sayılı ilamı). Değer tespiti bakımından, yalnızca hasara uğramış olan kısım değil, eşyanın tamamının değeri dikkate alınarak tespit edilen tutar ile bu eşyanın hasarlı haldeki değeri arasındaki fark bulunur. Bu değer kaybına, CMR'nin 23/4 maddesi gereğince taşımayla ilgili ödentiler eklenir (11. HD, 19.03.2001 gün ve 2001/4- 2074 E.K. sayılı ilamı). Eklenecek bu ödenti miktarı, eşyanın hasarsız haldeki değeri, hasarlı haldeki değerine oranlanarak bulunur. Sonuçta tazmin olunabilir hasar miktarına ulaşılır. Taşımacının eşyanın bütünündeki hasar dolayısıyla ödeyeceği tazminat eşyanın tamamı ziyaa uğramış olsa idi CMR'nin madde 23/1,2 ve 4. bentleri gereğince ödeyeceği tazminat miktarını aşamaz (11. HD, 22.02.2007 gün ve 2005/14441- 3246 E. K. sayılı ilamı). Yani hasar, yükün bir kısmında vukua gelmiş ve eşya değerinde herhangi bir değişme olmaksızın parçalara bölünebilir ise, bu takdirde tazminat, sadece hasardan etkilenen kısım ziyaa (kısmı zıya) maruz kalmış olsa idi ödenecek tazminat miktarından fazla olamaz. Aksi takdirde, hasar eşyanın tamamının değeri göz önünde bulundurularak hesaplanması gerekir.Bu durumda mahkemece, CMR hükümleri uyarınca taşıma sırasında meydana gelen hasar nedeniyle tazmin edilecek tutarın, yukarıda açıklanan ilkeler esas alınarak uzman bilirkişi aracılığıyla ve CMR’nin 23. maddesine uygun şekilde gerçek zarar araştırması yapılarak ve sınırlı sorumluluk halinin uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.2- Bozma sebep ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.