Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13478 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7846 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/02/2013NUMARASI : 2011/101-2013/38Taraflar arasında görülen davada Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/02/2013 tarih ve 2011/101-2013/38 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 03.09.2014 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı asil E.Ç., davacı vekili Av. A.. B.. ve davalılardan N.. C.. ve A.. C.. vekili Av. A. Ö. K. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ve davalı N. Ç.'in davalı şirketin ortağı, diğer davalı A.. C..'in ise şirket müdürü olduğunu, davalı N.. C..'in ortaklığının göstermelik olup, şirketin kuruluşundan itibaren fiili ortağın şirket müdürü olan davalı A.. C.. bulunduğunu, müvekkilinin davalılardan şirketin mali durumu ile üretim cihazları hakkında bilgi almadığını, şirket anahtarlarının gıyabında değiştirildiğini, müvekkilinin tamamen göstermelik ortak konumuna itilmesi nedeniyle Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/107D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdığını, ihtarname göndererek delil tespiti ile tanzim edilen rapor esas alınmak üzere rakamsal olarak uzlaşarak hesaplaşma ve ortaklıktan çıkma isteğini belirttiğini, davalı A.. C..'in şirketi kendi şirketiymiş gibi yönettiğini, müvekkilinin yaptırdığı delil tespitinden sonra müvekkilinin bilgisi dışında davalıların da delil tespiti yaptırdığını, davalı şirket hakkındaki icra takibinden müvekkiline bilgi verilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin haklı sebeple ortaklıktan çıkarılmasına, 2010/107 D.İş nolu dosyasındaki bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere öz kaynaklara mukabil müvekkilinin hissesi oranında 31.680,00TL'nin ve 46.200,00TL kar payının ve davanın açılmasından önce yapılan delil tespiti ve ihtarat masrafları olan 1.235,00TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 06.12.2011 tarihli dilekçesiyle HMK'nun 141. maddesi uyarınca ortaklıktan çıkma taleplerini ortaklığın feshi olarak değiştirdiklerini belirtmiştir.Davalılar N.. C.. ve A.. C.. vekili, şirket müdürü olan müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yaşanan ekonomik kriz nedeniyle çalışamayan şirketin tüm sorumluluğunun ve borçlarının davalılara yüklenerek davacının borçlardan kaçmak istediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı şirket dışındaki davalılar yönünden davacının ileri sürdüğü talepler bakımından bu davalılara husumet yöneltilemeyeceği, davalı şirket yönünden davanın sübut bulduğu ve davalı şirketin feshine karar verilmesi gerektiği, fesih ve tasfiye dışındaki talepler yönünden ise bu taleplerin fesih ve tasfiye kapsamında karşılanabilir ve tasfiye sürecine bırakılması gerekir nitelikte olduğu gerekçesiyle, davalı şirket yönünden davanın kabulü ile davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, fesih ve tasfiye talebi dışında kalan talepler yönünden ise karar oluşturulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2- Dava, limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulü ile şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş, ancak tasfiye memuru tayini konusunda bir karar verilmemiştir. Davacı tarafından talep edilmemiş olsa dahi, feshine karar verilen ortaklığa, dava tarihinde yürürlükte olan mülga 6762 Sayılı TTK.nun 552 nci maddesi yollaması ile aynı Yasanın 441 ve devam eden maddeleri uyarınca mahkemece re'sen tasfiye memuru tayinine de karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan A.. C.. ve N.. C..'den alınarak davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.