IMAHKEMESİ : AKŞEHİR 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/07/2011NUMARASI : 2010/67-2011/578Taraflar arasında görülen davada Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/07/2011 tarih ve 2010/67-2011/578 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile aralarındaki ticari ilişkiye istinaden davalı şirket tarafından keşide edilen çekin karşılıksız çıkması üzerine başlatılan icra takibine davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, müvekkili tarafından açılan itirazın iptali davası sırasında, davalı şirketin tasfiye edildiği ve bu nedenle alacaklıların alacak talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile tüzel kişiliğin yeniden ihyası için dava açmak üzere kendilerine süre verildiğini, söz konusu tasfiye işlemlerinin noksan ve hukuka aykırı yürütüldüğünü savunarak, Metin Mahrukatçılık İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti'nin yeniden ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin yeniden ihyası için şirketin usulüne uygun sona erip ermediğinin tespiti gerektiği, bunun içinde şirketin defter ve belgelerinin incelenmesinin zorunlu olduğu, ilgili defter ve belgelerin imha edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.Her ne kadar mahkemece yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından, ihyası istenen şirketin ticaret sicil kaydından terkin edildiği ve davacının icra takibine konu ettiği çekten dolayı ihyası istenen şirketten alacaklı olduğunun anlaşılmasına göre, mahkemece davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.