Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13391 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6179 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : ... .. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/11/2014NUMARASI : 2013/231-2014/332 Taraflar arasında görülen davada ... .. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/11/2014 tarih ve 2013/231-2014/332 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin ".. ... ... ..." ibareli 43. sınıftaki 2011/01634 kod numarası verilen marka tescil başvurusunun Resmi Marka Bülteni'nde yayımlandığını, bunun üzerine davalının ". ..." ibareli 30. sınıftaki ürünlerini içeren 05.07.1994/156901 (6525) sayılı markasına, ticaret unvanına ve kötüniyet vakıa ve sebeplerine dayanarak başvurunun reddi istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın Markalar Dairesi tarafından kabul edilerek müvekkili başvurusunun 43. sınıftaki "yiyecek ve içecek sağlanması hizmetleri; kafeterya hizmetleri, kantin hizmetleri, ikram hizmetleri (catering hizmetleri), kokteyl salonu hizmetleri, restoran hizmetleri, self servis restoran hizmetleri, snack bar hizmetlerini" yönünden reddedilerek kalan mal ve hizmetler yönünden başvurunun devamına karar verildiğini, bunun üzerine müvekkilinin ret kararının kaldırılması istemiyle itirazda bulunduğunu, itirazın YİDK'nın 2013/M-5057 sayılı kararıyla reddedildi??ini, kararın hukuka uygun bulunmadığını, başvuru konusu işaretle redde mesnet alınan markaların bütünsel olarak analiz edildiklerinde görsel, sescil, biçimsel ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olmadığını ileri sürerek YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili; müvekkili şirketin kuruluşun 1857 yılına kadar uzandığını, "..." ismini kurucusunun adından aldığını, lüks çikolata ürünleriyle ilgili olarak ticari faaliyette bulunduğunu, ... .. nezdinde "..." ibareli 30. sınıftaki "Doldurulmuş çukulatalar ve pralin kokulu çukulata, likör doldurulmuş pralinler, parça çukulatalar, kakao macunu sürülmüş, marzipan, nuga, karamelalar ve tatlılar, sakızlı tatlılar" ürünlerini içeren 05.07.1994/156901 (6525) ve "..." ibareli 29 ve 30.sınıf ürünleri içeren 2004/6793 sayılı markalarının tescilli olduğunu, "..." ibareli tanınmış markanın gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, ticaret unvanının ayırıcı unsurunu da "...." ibaresinin oluşturduğunu, kötüniyetli davalının iltibas yaratmak ve müvekkili markasının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla başvuruda bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı ... ... vekili; YİDK kararlarının hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; redde mesnet alınan markaların "...." ibareli davacının başvurusunun ise ". ... .. ..." ibareli olduğu, başvuru konusu işarette ".. " ibaresinin asıl ve ayırt edici unsur olduğu, redde mesnet markalar ile başvuru konusu işaretin aynı veya benzer sescil ve görsel etkiyi bıraktıkları, bütünsel olarak bıraktıkları izlenimin bu marka ve işaretlerin birbirleriyle ilintili oldukları yönünde kanaat oluşturduğu, redde mesnet alınan markaların 30. sınıftaki ürünleri içerdiği ve başvuru konusu işaretin ise 43. sınıftaki hizmetler için reddedildiği, 43. sınıftaki hizmetlerle ilgili satın alma veya yararlanma süresi içerisinde davalının "..." ibareli markasıyla sunulan 30. sınıftaki ürünlerin satın almak veya yararlanmak isterken davacının ". ... ... ..." işaretiyle sunulan işletmedeki yiyecek ve içecek sunumuna yönelik hizmetleri satın alma yönünde tercihte bulunabilecekleri, bir kısım alıcıların/yararlanıcıların marka ve işaretin birbirleriyle idarî ve ekonomik olarak bağlantılı şirketlere ait olduğu yönünde algılamada bulunulmalarının kaçınılmaz olduğu, bu nedenlerle davalı kurum kararının hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.