Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 133 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 14537 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/09/2015 tarih ve 2014/419-2015/760 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı .... Şti. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili müvekkilinin tekla structures yazılımının hak sahibi olduğunu, davalı şirketin adresinde yapılan aramada 1 adet bilgisayarda yazılımın lisanssız kullanıldığının tespit edildiğini, akabinde şirket ortağı ve yetkilisi ...’ın yargılandığını, hakkında para cezasına hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, davacının kullanmış olduğu yazılım programının değerinin 15.000 Euro olduğunu ileri sürerek FSEK 68/1'e göre fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilli müvekkillerinin adreslerinin ... olduğunu, ceza dosyasının ...'de görülmüş olmasının hukuk mahkemeleri yetkisi üzerinde etkisinin olmadığını, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açamayacağını, talebin belirli olduğunu, usulden reddi gerektiğini, davacının teminat yatırma yükümlülüğünün araştırılması gerektiğini, müvekkilinin faaliyet alanının prefabrik yapıların üretimi olduğunu, dava konusu programın mühendislik programı olduğunu ve sadece bir personelinin bilgisayarında bulunduğunu, kullanmakla müvekkiline hiçbir yarar sağlamayacağını, dava konusunun FSEK 68/1 de sayılan eylemlerden hiçbirine uymadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre açılan tazminat davasının fikir ve sanat eserleri sahipliğinden kaynaklanan ticari nitelikte dava olduğu, TTK m.4 gereğince davaya bakma görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu, ...'nın 23.07.2015 gün ve 1157 sayılı kararı ile ...'de Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçmiş olduğu, gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Kararı davalı .... Şti. vekili temyiz etmiştir.1- Dava, 5486 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa göre yazılım programının lisansız kullanımından dolayı tazminat istemine ilişkin olup, bu konudaki delillerin taktirinin ihtisas mahkemesine ait olacağı kuşkusuzdur."5846 sayılı kanun ile 551, 554, 555, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerden kaynaklanan hukuk davaları için ve Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, bir ticaret mahkemesi varsa bu mahkemenin, birden fazla ticaret mahkemesi varsa eşit tevzi suretiyle ticaret mahkemelerinin, müstakil ticaret mahkemesi olmayıp, bir ve iki nolu asliye hukuk mahkemesi varsa 1 numaralı birden fazla asliye hukuk mahkemesi varsa 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna" ilişkin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, 20.11.2003 tarih ve 537 sayılı kararından sonra, 556 sayılı KHK'nin, 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Yasa ile değiştirilen 71’inci maddesi hükmüne göre, bu Kanun Hükmünde Kararnamede öngörülen davalarda görevli mahkemenin ihtisas mahkemeleri olduğu, bu mahkemelerin tek hakimli olarak görev yapacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, bu mahkemelerden hangilerinin ihtisas mahkemeleri olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini Adalet Bakanlığı'nın teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun belirleyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye uygun olarak, dava sırasında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan Kanun Hükmünde Kararnamelere ilişkin davalar bakımından, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bir numaralı asliye hukuk mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı asliye hukuk mahkemesi görevlendirilmiş, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı da belirtilmiştir. Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen olup, görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir ve temyiz dahil, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınır, İhtisas Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, görev ilişkisidir.Bu durumda mahkemece, davanın esasına girilerek karar vermesi gerekirken ... Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin hüküm tesisi doğru görülmemiştir.2- Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı .... Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.