Taraflar arasında görülen davada (Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 05.10.2004 tarih ve 2002/190 - 2004/473 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisinde dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların ve dava dışı taşınmaz sahiplerinin birlikte yararlandıkları yolun yapımının müvekkilince gerçekleştirildiğini, inşaat öncesinde davalıların ve diğer yararlanan kişilerin maliyete katılmaya söz verdiklerini, yazılı bir anlaşma olmadığını, bir kısım yararlananın paylarını ödedikleri ileri sürerek, 3.475.750.000 TL. nin davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş. SS. I.......Kooperatifinin payının tamamını ödediğini, davalı G.......Ltd. Şti'ninise bir kısım ödeme yaptığını, bu davalıdan 474.000.000.000 TL.nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekilleri, ayrı ayrı davanın reddin savunmuşlardır. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı vekilinin S.S. I...........Konut Yapı Kooperatifi hakkındaki davadan feragat ettiği, davalılar Gündüz ile G İnş. Ltd. Şti. S.S. S... Kon. Yapı Koop. ve Ö........... Kon. Yapı Koop. temsilcilerinin kendilerine yöneltilen yemini eda ettik leri, diğer davalıların yemin davetiyesine rağmen duruşmaya katılmadıkları, böylelikle katılım payı ödeme taahhüdünü ikrar etmiş sayıldıkları gerekçesiyle, davalılar G.... İnş. Ltd. Şti., S.. Kon. Yapı Koop., ö kon. Yapı. Koop., I......Tur Kon. Yapı Koop ve Gündüz hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki davaların kısmen kabulüne, 262.108.908 TL.nin O.......... Kon. Yapı Kooperatifinden, 208.123.756 TLnn Ö Konut Yapı Kooperatifinden tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak istemine ilişkindir. Ancak, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerinde getirilmemiştir. Davacı vekili, olay tarihi itibariyle yetkili temsilcilerin kimliklerini açıklayarak davalı tüzel kişilikler de dahil olmak üzere tüm davalılara yemin teklif etmiştir. Tüzel kişilerin taraf olduğu davalarda tüzel kişiye teklif edilen yemin, tüzel kişinin yetkili organı tarafından eda edilir. Bu temsilci, yemin konusu işlemin yapıldığı tarihteki değil, yemin teklif edildiği zamandaki temsilcidir. Ayrıca, birlikte temsil söz konusu olduğu takdirde yeminin bağlayıcı olabilmesi için birlikte temsile yetkili kişilerin tamamının da yemin etmesi zorunludur. Somut olayda davalı limited şirketi adına yemin eden …………'in düzenlenen vekaletname ve ekindeki ticaret sicil bilgilerine göre, yemin tarihinde tek yetkili temsilci olduğu anlaşıldığından eda ettiği eminde bir usulsüzlük yoktur. Fakat, davalı yapı kooperatiflerin yemin teklif tarihi itibariyle kimler tarafından ve nasıl temsil edildikleri araştırılmadan, yazılı şekilde olay tarihindeki temsilci olduğu açıklanan tek kişiye yemin ettirilmesi doğru değildir. Yemin eda ettirilmesindeki bu yanlışlık, karşı temyiz bulunmaması ve temyiz eden aleyhine bozma yapılamayacağı kuralı dikkate alınarak hakkındaki dava kabul edilen kooperatifler bakımından bozma nedeni yapılmamıştır. Bu durum karşısında, teklif edilen yemini eda ettiği kabul edilen davalı kooperatiflerin ticâret sicilinden hali hazır temsilcilerinin araştırılıp, temsil şeklinin belirlenip, davacı vekiline kimlere yemin teklif edeceği açıklattırılıp usulüne uygun şekilde yemin yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine. (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.02.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.