MAHKEMESİ : ANKARA 5. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2010/2177-2013/438Taraflar arasında görülen davada Ankara 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/04/2013 tarih ve 2010/2177-2013/438 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdinde bulunan döviz hesabındaki miktarın, başka bir bankaya havalesi için talimat verdiklerini ancak davalı banka bu işlem için masraf alacağını beyan edince paranın nakit çekilmek istendiğinin bildirildiğini, davalı Banka'nın buna rağmen hesaptaki parayı havale ettiğini, işlem için de masraf kestiğini, hesap açılmadan önce davalı Banka ile işlemlerden masraf alınmayacağı konusunda şifahi olarak anlaşıldığını, dava konusu işleme kadar da davalı Banka'nın hiç masraf almadığını, masraf olarak alınan miktarında makul olmadığını ileri sürerek masraf olarak kesilen 2.234,62 TL'nin (1.515,00 $) tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının hesaptaki parayı nakit çekmek istediğini, meblağın yüksek olması nedeniyle paranın hemen hazır olamayacağı bildirilince davacı tarafından havale talimatı verildiğini ve bu talimata istinaden işlemin yapıldığını, davacı ile aralarında masraf alınmaması yönünde bir anlaşma bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının paranın nakit çekilmesine ilişkin talimatın davalı Banka'ya ulaştığının ve işlemler nedeniyle masraf alınmayacağı konusunda taraflar arasında anlaşma olduğunun ispatlanamadığı, davalı tarafından alınan havale ücretinin makul ve yasal olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2- Ancak, her ne kadar taraflar arasında, işlemlerden masraf alınamayacağına dair yazılı bir sözleşme yok ve de davalı da bu hususta sözlü anlaşmanın varlığını inkar etmiş ise de, davacı taraf diğer iddialarının yanında davada, sözlü anlaşmanın varlığının delili olarak, dava konusu işleme kadar yapılan benzer işlemlerden, davalı Banka'nın ücret almadığını ileri sürmüştür. Bu durumda mahkemece bu iddia üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.