MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/09/2013 gün ve 2012/5-2013/416 sayılı kararı bozan Daire’nin 15/01/2015 gün ve 2014/1868-2015/391 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:Davacı vekili, davalıların müvekkilinden para yatırılması durumunda istediği zaman tamamını geri alabileceğini ve yüksek faiz uygulaması olduğunu belirterek para tahsil ettiğini, bu hususun .... tarafından hazırlanan raporlarla defalarca ortaya konduğunu, müvekkilinden de bu garantilerle şirket temsilcileri tarafından belge ile para tahsil edildiğini, müvekkilinin defalarca istemesine rağmen parasını geri alamadığını, davalılarca BK, TTK ve SPK mevzuatının ihlal edildiğini ileri sürerek müvekkilinden tahsil edilen 12.782,29 Euro’nun (31.633,61 TL) fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 15.01.2015 tarihli kararı ile bozulmuştur.Bu kez davalılar vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti, hukuka aykırı şekilde kurulan yatırım ilişkisinin hükümsüzlüğü ve davalılar tarafından tahsil edilen paranın istirdadına ilişkin olup davalılar, davacının şirket ortağı olduğunu ve TTK'nın 329-405. maddeleri gereğince ödediği parayı geri isteyemeyeceğini savunmuşlar ve mahkemece de Dairemizin emsal 2012/8533 E.-16820 K. sayılı bozma ilamında belirtilen şekilde araştırma yapıldığı kabul edilerek davacının şirket ortağı olduğu, şirket ortaklığının geçerli biçimde kurulmadığının düşünülmesi halinde ise eylemin haksız fiil olarak değerlendirileceği ve bu halde de davanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi mahkemenin kabulünün aksine emsal kabul edilen Dairemizin 2012/8533 E.-16820 K. sayılı ilamında açıklanan hususların tamamına yönelik bir inceleme de yapılmamıştır.Davalılar davacının ortak olmak amacıyla hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi imzalamak suretiyle para verdiğini, kendisine hisse senedi verildiğini ve geçerli bir şekilde ortaklık ilişkisinin kurulduğunu savunduklarına göre evvelemirde davacının davalı şirkete gerçekten ortak olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Bu itibarla, Dairemizden geçen emsal dosyalarda da belirtildiği üzere mahkemece bilirkişi kuruluna davalı şirketin tüm ticari defter ve kayıtları ve ayrıca hisse devir tarihinden dava tarihine kadar davalı şirketin yapmış olduğu genel kurullara ait tutanaklar ve hazirun cetvelleri incelettirilmek suretiyle davacıya verilen hisse senedi ve kuponların bir değerinin bulunup bulunmadığı, bu hisselerin davalı şirketin sermayesinde temsil edilip edilmediği, genel kurullarda sermayenin ne şekilde temsil edildiği hususları açıklığa kavuşturulmalı ve bu inceleme sonucunda davacının ortaklığının sahih olmadığı, pay defterindeki kaydın diğer kayıtlarla örtüşmediği anlaşıldığı taktirde bu aşamadan sonra davacının zararından davalıların sorumlu olup olmadığı, haksız fiil sorumlulukları bulunup bulunmadığı üzerinde durularak her bir davalının hukuki durumunun buna göre tayin ve takdir edilmesi gerekirken davacının ortak olup olmadığı usulünce açıklığa kavuşturulmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.01.2015 tarih, 2014/1868 Esas, 2015/391 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılarak hükmün açıklanan değişik gerekçelerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.01.2015 tarih, 2014/1868 Esas, 2015/391 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak mahkeme kararının değişik gerekçe ile BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 12/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.