MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2012/360-2013/584Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 10/09/2013 tarih ve 2012/360-2013/584 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı Ereğli Doğa Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşme ile çeşitli branşlarda sağlık hizmetlerinin adı geçen şirketten satın alınmasının kararlaştırıldığını, bu amaçla davalı banka tarafından, firma lehine kesin teminat mektupları verildiğini, .... Doğa Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti’nin müvekkiline olan prim borçları nedeniyle davalıdan teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin talep edilmesine rağmen bu talebin davalı tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, şimdilik 64.712 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddia, savunma, uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, mülga 506 sayılı kanun 83. md ve 5510 sayılı kanun 90. md ve bu madde uyarınca çıkartılan yönetmeliğin 7. maddesi gereğince dava dışı ...Doğa Sağlık Hizmetler Ltd. Şti. ile davacı kurum arasındaki sözleşmenin bir ihaleye dayalı olarak yapılmamış olması nedeni ile davacı kurumun prim borçlarının tahsili ile ilgili olarak davalının dava dışı şirket lehine düzenlediği kesin teminatların nakde dönüştürülmesi isteminin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı banka tarafından verilen kesin teminat mektuplarının nakde çevrilmesi talebinin reddi nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, 2008/108 Esas numaralı dosya üzerinden verilen 2010/206 K. sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine karar Dairemizce, davalı vekilinin davacı ile davadışı şirket arasında yapılan sözleşmenin ihaleye dayalı olarak düzenlenmediği yönündeki itirazları da göz önüne alınmak suretiyle sosyal güvenlik hukuku konusunda uzman bilirkişilerden alınacak rapor ile ilgili kanun ve yönetmelik hükümlerinin somut olaya uygulanma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının duraksamaya yer olmayacak şekilde belirlenerek sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş ve yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Temyize konu karar da ise, mahkemece, dava dışı şirket ile davacı kurum arasındaki sözleşmenin bir ihaleye dayalı olarak yapılmamışolması nedeni ile davacı kurumun prim borçlarının tahsili için davalının dava dışı şirket lehine düzenlediği kesin teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesi isteminin hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece, bozma ilamında bahsi geçen mevzuat hükümlerinin olaya uygulanma kabiliyetiyle ilgili olarak dosya içinde bulunan davadışı şirket ile davacı SGK arasında imzalanan sözleşme hükümleri ve davalı bankaca dava dışı şirket lehine verilen kesin teminat mektuplarının içeriği tartışılmamıştır. Davacı SGK ile dava dışı ... Doğa sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. arasında yapılan 17.06.2006 tarihli "Sağlık Hizmetleri Sözleşmesi" nin 4.27. maddesinin son cümlesi “Teminatla ilgili diğer hususlarda SSK Alım-Satım İşlemleri Yönetmeliği hükümleri uygulanır." hükmünü taşımaktadır. Sözleşmedeki bu hüküm nedeniyle, anılan Yönetmelik hükümleri sözleşmenin eki haline gelmiştir. Sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve sözleşmenin eki niteliğine bürünen SSK Alım-Satım İşlemleri Yönetmeliğinin kapsam başlıklı 1. maddesi "Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığınca yapılacak gayrimenkul dışında her türlü satınalma, satış, imal ve finansal kiralama, sigorta hizmet ve hakların alımı veya satımı, inşaat işleri dışında kalan revizyon, yenileme, bakım, tamir ve nakliye gibi işler ile satın alınacak veya tamir edilecek her türlü malın muayenesi, satın alma, muayene ve tesellüm komisyonlarının kuruluşu, işleyişi, üyelerin görev ve sorumlulukları bu Yönetmelikte yazılı hükümlere göre yürütülür." Hükmünü taşımakta olup, aynı yönetmeliğin kesin teminatın geri verilmesi başlıklı 62. maddesi "Taahhüdün sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirildiği anlaşıldıktan sonra, müteahhidin bu işten dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve 506 sayılı Kanun'un 83 üncü maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelikteki şartların gerçekleşmesi halinde, kesin teminat müteahhide geri verilir." hükmüne amirdir. Bu düzenlemelere göre, dava dışı şirket ile davacı SGK arasında yapılan sözleşmeye bağlı olarak gösterilen teminatlar, anılan yönetmelik hükümlerinin artık sözleşmenin eki olduğu hususu nazara alındığında, dava dışı şirketin davacı SGK 'ya olan sigorta prim borçlarını da kapsar. Dosya içerisinde bulunan 25.11.2009 tarihli bilirkişi raporunda da dava dışı şirketin SGK'ya 62.216.16 TL prim borcunun olduğu tespit edilmiştir. Sözleşme hükümlerinin kesin teminat mektuplarını veren davalı bankayı bağlayıp bağlamayacağı hususuna gelince; dosya içerisinde bulunan 19.06.2006 tarihli, muhtelif tutarlı kesin teminat mektuplarında, bu mektupların İdare (davacı SGK) ile dava dışı ... Doğa sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. arasında yapılan hizmet alını sözleşmesine dayalı olarak verildiği görülmekte olup, bu sebeple sözleşme hükümleri kesin teminat mektubunu düzenleyen davalı bankayı da bağlar. Açıklanan nedenlerle, davalı bankaca düzenlenen kesin teminat mektuplarının dava dışı şirketçe SGK'ya ödenmeyen prim borçlarını da kapsadığı nazara alınarak, 25.11.2009 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen miktar da göz önünde tutularak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekirken, salt dava dışı Kreğli Doğa Sağlık Hizmetler Ltd. Şti ile davacı kurum arasındaki sözleşmenin bir ihaleye dayalı olarak yapılmamış olması gerekçesine dayanılmak suretiyle eksik inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 10.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.