Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12978 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18093 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 14/07/2014NUMARASI : 2012/324-2014/466Taraflar arasında görülen davada ...... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/07/2014 tarih ve 2012/324-2014/466 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 01/12/2015 günü hazır bulunan davacılar vekili A. S... U.... ile davalı vekili Av. M.. A.. dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacılar vekili, müvekkillerinin %10 azınlık pay sahibi olduğunu, davalı şirketin sermaye yapısı incelendiğinde %80 Turhan ailesi, %10 davacı Hekimgil ailesi ve %10 pay sahibinin de E.. Ş... olduğunu, yönetim kurulunun şirketin hakim üyesi olan T.. ailesinden oluştuğunu, genel kurullarda oy hakimiyetlerini kullanarak şirketi zarara uğratıcı ve azınlık pay sahiplerinin müktesep haklarını yok edici kararların alınmasını sağladıklarını, 17.03.2012 tarihli olağan genel kurul toplatısında azlık ortakların talebi üzerine bilanço, faaliyet raporu, denetim raporu, gelir tablosu ve kar dağıtım tablosunun görüşülmesinin ertelenmesi kararı alındığını, buna rağmen 11. gündem maddesi ile yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ücretlerinin genel kurul tarihinden itibaren aylık net 22.500 TL olarak devamı yönünde, denetçi ücretinin de 4.500 TL olması yönünde karar alındığını, müvekkillerinin karara karşı olumsuz oy kullanıp muhalefetlerini tutanağa geçirttiğini, belirlenen ücretlerin piyasa şartlarının ve emsallerin çok üstünde olduğunu, yönetim kurulu başkan ve üyelerine örtülü kar dağıtımı niteliği taşıdığını,bilanço ile ilgili hususların görüşülmesinin ertelenmesine bağlı olarak ücretlerin görüşülmesinin de ertelenmesi gerektiğini, bu durumun kötüniyet göstergesi olduğunu, ertelemeden sonra 20.04.2012 tarihinde yapılan genel kurulda tekrar ücret belirlemesi yapılıp yönetim kurulu başkan ve üyeleri için 22.500 TL, denetçi için 5.000 TL ücret belirlendiğini, kararın yasa, anasözleşme ve iyiniyet kurullarına aykırı olduğunu ileri sürerek, 17/03/2012 tarihli genel kurulda gündemin 11. maddesi ile alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacılardan G.. H..'in uzun süre yönetim kurulu başkanlığı yaptığını, o dönemlerde yüksek ücretler alındığını, davacı ailenin şirket yönetimindeki hakimiyetinin sona ermesinden sonra dava açmaya başladığını, 2005, 2006, 2007 yıllarında dahi yönetim kurulu başkan ve üyelerinin 15.000 TL ücret aldığını, 2012 yılına kadarki enflasyon artış oranı nazara alındığında kararlaştırılan ücretin yönetim kurulunun harcadığı emek ve mesai ile sorumluluklarına göre fahiş olmayıp rayiç ve emsallerine uygun olduğunu, davacıların kendi dönemlerinde belirlenen ücretlere karşı koymayıp yönetimden ayrıldıktan sonra karşı çıkmasının TMK'nın 2'nci maddesine aykırılık taşıdığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu aylıkların rayiç bedellerinin üzerinde olduğu, davalı şirketin sermayesi, yıllık kazancı, hisseleri de nazara alındığında davalı şirket yöneticilerine ödenen ücret miktarının fahiş bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, anonim şirket genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Davalı şirketin 17/03/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısının 11. nolu gündem maddesi ile “yönetim kurulu başkan ve üyelerinin ücretlerinin genel kurul tarihinden itibaren aylık net 22.500 TL olarak, denetçi ücretinin de 4.500 TL olarak devamı” konusunda karar alınmıştır. Davacılar vekili, anılan ücretlerin fahiş olduğunu ileri sürerek, kararın iptalini talep etmiştir.Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Dava konusu genel kurul ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 333. maddesinde, aksine esas mukavelede hüküm olmadığı takdirde idare meclisi azalarına her toplantı günü için bir ücret verileceği, ücret miktarı esas mukavelede tayin edilmemiş ise umumi heyetçe tayin olunacağı hükmü düzenlenmiştir. Huzur hakkı her toplantı için ayrı ayrı belirlenebileceği gibi aylık olarak belirli bir ücret biçiminde de tespit edilebilir. Ücretin miktarı ise şirketin mali yapısı, şirketin bu yöndeki uygulaması, yönetim kurulu ve denetçilerin bu iş için harcadığı emek ve mesai ile orantılı olmalıdır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda “davalı şirketin sermayesi, yıllık kazancı ve hisseleri piyasada işlem gören büyük sermaye şirketlerinin yöneticilerine öngördüğü ücret miktarı müşahade edildiğinde davalı şirket yöneticilerine ödenecek ücretin fahiş sayılacak derecede yüksek olduğu” görüşüne varılmış ise bu görüş şirketin defter ve kayıtları ile mali yapısı incelenmeden bildirilmiştir. Yönetici ve denetçiler için belirlenen ücretlerin fahiş olup olmadığı değerlendirilirken genel kurulun yapıldığı dönemde şirketin ortaklık yapısı, finansal durumu, şirketin geçmiş uygulamaları, ortaklık yapısı ve mali durum açısından davacı şirketle aynı-benzer durumda bulunan şirketlerin yöneticilerinin aldığı emsal ücretler göz önünde bulundurulup karşılaştırılmak suretiyle yönetim kurulu ve denetçilerin harcadığı emek ve mesai ile orantılı, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki kardan pay alma haklarını da ihlal etmeyecek şekilde tepiti gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece, davalı şirketin defter ve kayıtları celp edilip açıklanan şekilde araştırma ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.